Yatağa girmeden kombiye yanaşıyorsun. Uyurken de yoksullaşma diye ayarını kısıyorsun. Yorgan altındayım diyorsun ama başın üşüyor. Yorganı kafana çekiyorsun ayağın açıkta kalıyor. Suç ne ayakta ne başta.
Döviz artıyor kazanıyorlar, döviz düşüyor yine onlar kazanıyorlar.
Çalışarak-üreterek değil, yanaşarak büyüyen ekonomide kolay yoldan
para kazanmanın faturası hep halka çıkıyor.
Sonuncuda da öyle oldu. Enflasyon olduğu yerde dururken hükümet faizleri düşürdü. Kararın maliyeti yüksek kur olunca, döviz garantili faiz hesabına dönüldü. Faizle-kurun arasındaki farkı kim mi ödeyecek? Elbette Hazine. Yani yaratılan krizin maliyeti yine milletin vergileriyle karşılanacak.
Bu köşede hep hatırlatıyorum. Ekonomi bir paylaşım ilişkisidir. Rakamlarla, bu ilişki kaybedenlerden gizlenir. Oysa atomun maddenin bütününün özelliklerini taşıması gibi... En küçük ekonomik ilişkiden bile genel durum gözlenebilir.