“Dikkat! Bu mesaj; tüm bakanlıklar, yüksek mahkemeler, ordu komutanlıkları, valilikler, savcılıklar, emniyet müdürlükleri, bazı kaymakamlıklar, kulüpler, dernekler, vakıflar, tüm basın kuruluşları ve özel radyo ve TV’ler başta olmak üzere 11 bin 793 yere faks ve posta ile gönderilmiştir.”
Elimdeki bildiri gibi sayfaların altında yukarıdaki not var. “Ne bu” diyeceksiniz? Bir zamanlar Facebook, Twitter yoktu. Hatta bilgisayarlar ya da telefonlar yaygınlaşmamıştı. Haliyle “Trend topik oldum”, “Beni stalklamışlar” gibi cümleler kurulmuyordu.
Ama sanmayın ki o zaman da bunlar olmuyordu. Sözünü ettiğim belgeler, Adnan Oktar grubunun çıkardığı “Siyasi Çizgi” gazetesinin sayfalarından. Önce bir hedef belirleniyordu. Ardından belden aşağı ifadelerle bildiri kaleme alınıyordu. Binlerce merkeze fakslanarak söz konusu kişiye vuruşlar “Türkiye gündemi” yapılıyordu. Bildiriler kendi gazetelerinde de yayımlanıyordu.
“Pezo Fatih göreve başladı”, “Hıncalan Uluç”, “Emrah Hattat’a hatırlatma”, “Tempo’da sapık seks üçgeni”, “Dinç Bilgin’in ‘Mutlu’suna hatırlatma”, “Ahmet Özal’a ikinci uyarı”...