“Mağdurum” lafı elma şekeri gibi. Yiyorlar yiyorlar da bir türlü tüketemiyorlar. Bazen birbirlerinin elmalarını da ısırıyorlar.
Haber öylece geçip gitti. Akit yazarı Vehbi Kara’nın, AKP’nin yeni grup başkanvekili Özlem Zengin hakkında yazdıklarından söz ediyorum. Twitter hesabından “AK Parti’de adam kalmadı mı da bu karı seçildi?” mesajı atmıştı. Sandık ki gürültü kopar. Hayır, olmadı. Ne Kılıçdaroğlu “Hanım kızımız” deyince “Rezilsin” diye yanıt veren Bakan Varank’tan ne de bu durumlarda adliyeye koşan KADEM gibi kuruluşlardan ses çıkmadı. İçeriden biri söyleyince, kötü sözler kibrit gibi sönüp bitiyormuş!
KUMPAS DAVASININ ‘MAĞDURU’
Ben ise bambaşka bir noktaya takıldım. Şöyle anlatayım. Vehbi Kara’nın hakaret ettiği sosyal medya hesabına koyduğu fotoğrafına dikkat ettiniz mi? Üzerinde beyaz denizci gömleği var. Ne alaka derseniz, evet, o bir denizci.
Yıllardır sivil. Ama 26 sene önce askerdi. Binbaşı rütbesindeyken TSK ile ilişiği kesildi.
Sami Menteş ile yazdığımız “Size Yalan Söylediler” kitabında Vehbi Kara’nın hikâyesini anlattık.
Kitaptaki varlığının nedeni belli. SADAT’ın danışman kadrosundan olan, SADAT’ı kuran ASDER’de başkan yardımcılığı yapan Kara, kendisini kamuoyunda “28 Şubat mağduru” olarak tanıtıyor. Nitekim; Kara, Fethullahçıların başlatıp AKP’nin devam ettirdiği 28 Şubat davasında müşteki de oldu. 22 Şubat 2013’te, “Kozmik Oda Savcısı” olarak bilinen FETÖ hükümlüsü Mustafa Bilgili’ye başvurdu. Dilekçesi ASDER tarafından hazırlanmıştı. Kara, “BÇG (Batı Çalışma Grubu) örgütüne katılmadığı ve vazife kabul etmediği için ihraç edildiğini” söylüyordu.
FETÖ’DEN ATILDI
Peki Kara, TSK’den neden atıldı?
Şikâyetçi olunca, doğal olarak dosyası açık hale geldi. Aldığı cezalar görülüyordu. Disiplinsizliği nedeni ile 1989 yılında Gayret gemisi komutanı tarafından üç gün oda hapsi verilmişti. Aynı sebeplerden, 1993’te “uyarı”, 1993’te “şiddetli tevbih” cezası almıştı. Kısacası Vehbi Kara’nın aldığı disiplin cezalarının 28 Şubat’la ilgisi yoktu.