Yağmur kaynağına kavuşmuş. Hava toprak kokuyor. Her adımınla kabukları eziyorsun. Yerdeki leşlere, boşalmış yuvalara değil, kendi haline üzülüyorsun.
Muhalefettekilere, “Erdoğan aday olabilir mi” diye soruyorum. Olamayacağını düşünüyorlar ama “‘Yeni bir mağduriyet’ yaratmak istemiyoruz” diyorlar. Ne garip... Erdoğan “mağdur” olmasın diye, Cumhuriyeti ayakta tutan anayasa ayaklar altına alınıyor. Milletin amentüsü anayasa, çözülmüş sorunlarla örselenirken en önemli meselesi konuşulmaz kılınıyor. Sormadan duramıyorum: Erdoğan mağdur olduğu için mi güçlü yoksa güçlü olduğu için mi mağdur? Tarihin çöp sepeti, adı unutulmuş mağdurlarla dolu. Bana sorarsanız, tarihi kendi elleriyle yazabilecek güce kavuşan, kendisine bir mağduriyet hikâyesi inşa edebiliyor. Haliyle, güçlü olan mağdur da oluyor.
GÜL ADAY OLAMAZ MADDESİ
“Tıpkısının aynısı” var. Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül’den söz ediyorum. Kanunlar tarihine geçecek şekilde, “Gül
bir daha aday olamaz” maddesiyle sınanmıştı.
Şöyle anlatayım...
AKP’nin getirdiği, 31 Mayıs 2007 tarihli kanun Cumhurbaşkanlığı’nın kurallarını belirliyordu. Buna göre Cumhurbaşkanlığı süresi 7 yıldan 5 yıla düşmüş, Cumhurbaşkanı 2 kez seçilebilir hale gelmişti. 31 Ekim 2007’de resmen yürürlüğe girdi. Bu sırada Abdullah Gül, 11. cumhurbaşkanı seçilmişti. Haliyle, Gül için soru, 5 yıl mı 7 yıl mı, 1 kez mi 2 kez mi şeklindeydi. İşin ilginci, yanıtını Gül bile bilmiyordu.
Açık kapı bırakmamak için Erdoğan, 19 Ocak 2012’de yasaya bir madde ekletti. Gül’ün görev süresinin 7 yıl olduğunu ifade ettikten sonra özetle şunu söylüyordu: “Değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce seçilmiş olan cumhurbaşkanları ikinci defa seçilemez.”
Kişiye özel bir kanundu. Açıkça “Abdullah Gül yeniden aday olamaz” maddesiydi. Bu kanunu da bir zamanlar AKP’nin başında olan Gül’ün arkadaşları hazırlamıştı.
Gül’ün basın müşavirliğini yapan Ahmet Sever, söz konusu yasanın içerdeki yansımasını, “Abdullah Gül ile 12 yıl” kitabında şöyle anlattı:
“Bana, Cumhurbaşkanı Gül’ü 7 yıl boyunca en fazla nelerin üzdüğü ve kırdığı sorulsa, görev süresinin neredeyse 5 yıl boyunca belirsiz bırakılmasını ve arkasından da bir daha aday olamayacağına dair yasak konulmasını bunların başında sayabilirim. (…) Kendi partisinden ve arkadaşlarından gelen bu tavır, cumhurbaşkanının çok ağırına gitti. Ne olmuştu da kendisine böyle bir yasak reva görülmüştü? Buna bir anlam veremiyordu. Çok kırılmış ve incinmişti.”
TALİMATI ERDOĞAN VERMİŞ
Düğümü CHP çözdü. 22 Mart 2012’de kişiye özel kanunun iptali için
AYM’ye gitti. AYM, 16 Haziran 2012’de “Gül tekrar aday
olamaz” maddesini iptal etti.
Ahmet Sever’in anlattığına göre CHP sayesinde, herkes gibi adaylık hakkına kavuşan Gül, şunu söyledi: “Bakar mısın, nereden nereye geldik”.
AYM, AKP’nin seçtirdiği Gül için, “yine aday olabilir” kararı vermişti. AYM’nin “Eski yeni olmaz, anayasada yazan hak herkes için geçerlidir” hükmüne AKP’den gelen tepkiler neydi dersiniz?
En önemlisi, bugün Adalet bakanı olan dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, şunu söylemiş: “İkinci kez seçilme kararı anayasaya aykırıdır. (…) Anayasa Mahkemesi seçme ve seçilme hakkını veya eşitlik ilkesini düşünmüş olabilir. Ancak anayasada ikinci kez seçilememe hükmü varken bu hükmü görmemezlikten gelmesi de düşünülemez.”