Çocuk gözüyle uçsuz bucaksız görünen yeşil saha. Nefesini tutmuş binlerce insan. Bordo-mavi çubuklu formayı “ben bu şehirde doğdum” der gibi giymiş adam, topun başında duruyor. Geriliyor, geriliyor, geriliyor… Vurduğu top sanki zamandan hızlı. Nereye gittiğini ancak “gol” sesinden anlıyoruz. Hami, horon oynar gibi seviniyor. Yalnız o mu? Ogün, Lemi, Abdullah ya da Şenol… Futbolu İstanbul tekelinden çıkaran Trabzonspor’u, Anadolu halkı Milli Takım’ı tutar gibi tuttu. Onun göğsünden çıkan efsanelere hep saygı duydu.