“Eskiden TRT olarak her hafta MEB Şûra, Bilkent Senfoni, CSO,
Resim Heykel Müzesi gibi salonlarda konserler çekerdik. Soğuk bir
perşembe gecesi sucuk bile yapmıştık CSO’nun arkasında. Sucuk ekmek
verdiğimiz korumalar söylemese Ahmet Necdet
Sezer’in salona geldiğini bile
anlamazdık.”
Eski TRT çalışanı Haluk Hatırnaz
hatırlattı. Bir zamanlar kimseye haber vermeden klasik müzik
dinlemeye giden cumhurbaşkanları vardı. Yalnız Sezer mi?
Süleyman Demirel, “İşte çağdaş Türkiye’nin
muhteşem tablosu” sözlerini 28 Şubat’ın ardından
gittiği klasik müzik konserinde
söylemişti. Parmağı orkestrayı gösteriyordu. “Süleyman Demirel’i
bir gün on dakika ayakta alkışlayacağımı söyleseler gülerdim, ama
alkışlıyordum işte.. Demirel’den öte, ‘Çağdaş Türkiye’yi
alkışlıyordum” diye anlatıyor Sabah yazarı Hıncal
Uluç salondaki havayı.
Atatürk ve İsmet İnönü’den söz
etmiyorum bile.
Sahi, biz bu noktaya nasıl geldik?
Bir cumhurbaşkanı ülkenin dünyada en çok tanınan müzisyeninin
konserine gidiyor. Herkeste neredeyse “devrim oldu” havası…
Genelevde olağanüstü hal
1989 yerel seçimleri arifesi. Yine bir mart ayı. Beyoğlu’ndaki
genelevde o gün sıra dışı bir hareketlilik var.
Mahallenin Milli Görüşçü delikanlısından bir cılız ses duyuldu:
“Biraz sonra belediye başkan adayımız
Recep Tayyip Erdoğan sizl...