İnsanlar; dinleriyle, milletleriyle, kimlikleriyle birbirinden ayrılıyor. Konu paraya gelince ise bütün çizgiler ortadan kalkıyor.
Erdoğan, cumartesi günü, Sakarya’da konuşuyordu. Sözü İsrail’e getirdi. Batı’yı suçladı. Derken... Meydanda bir pankart açıldı. “İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın” yazıyordu. Polis müdahale etti, apar topar indirildi.
Herkes olaydaki tuhaflığı tartışırken merak ettim. Acaba İsrail ile ticarete dair herhangi bir yaptırım var mı? Öyle ya İsrail ile ticaretin Gazze krizine rağmen nasıl tam gaz devam ettiğine dair haberleri okuyoruz. İsrail’e yönelik ambargo teklifleri de İslam ülkeleri tarafından reddediliyor. Peki yaptırım kararı olmadığına göre mesele nasıl ilerliyor?
Örnek ararken ilginç bir dosyaya ulaştım. Şöyle anlatayım...
Hükümetler ihracata destek oluyor. Bu da çok normal. İhracat sayesinde ülkeler ticaret açığını kapatabiliyor. Öte yandan ihracatla kazanılan paranın ülkeye getirilmesi gerekiyor. 1567 sayılı kanun işte bunu düzenliyor. Sattığınız malın parasını en geç 180 gün içinde ülkeye getirmeniz ve bunu da devlete bildirmeniz gerekiyor.
Diyelim getirmediniz. Olası açıklarda vergi daireleri bunu yakalıyor, savcılığa bildiriyor. Zira kanunun son fıkrası şunu söylüyor: “İdari para cezasına karar vermeye cumhuriyet savcısı yetkilidir.” Savcılık onayıyla “yüzde 5’e kadar idari para cezası” var.
Önümdeki dosya işte bununla ilgili. İzmir’deki Çiğli vergi dairesi, A. firmasını İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyet etmiş. Toplam yedi işlemde hata bularak “ihracat bedelini yurda getirmeyerek 1567 sayılı kanuna muhalefet etmek”ten cezalandırılmasını istemiş. Savcılık ise 14 Aralık’ta dosyayı inceleyip 435 bin 390 lira ceza kesmiş.
FİLİSTİN Mİ, İSRAİL Mİ?
Buraya kadar her şey olağan.
Ancak sonrası bir İsrail-Filistin tartışmasına neden olmuş. Hayır, yanlış anlamayın. Vergi dairesi de savcılık da firmaya, “Sen nasıl İsrail’e mal satarsın, al sana ceza” dememiş. “İsrail’e ihracat yapmışsın ama parasını Türkiye’ye getirmemişsin” diyerek ceza vermiş.
İşte bu anda enteresan bir şey olmuş...
A. firması 22 Ocak’ta itiraz etmiş. Kendisine savunma hakkı tanınmadan ceza verildiğini söyleyerek savunmasını yapmış.
Ne mi demiş?