ABD’ye meydan okuyor görünenlerin, geleceğimizi ABD’li bir
şirkete danışacak olması sizi şaşırttı mı?
Öyleyse size geçen yıl bu zamanlar yaşamını yitiren
Rich Piana’dan bahsedelim.
Herkes onu “dünyanın en kaslı adamlarından biri” olarak tanıdı.
Bedeni büyüdükçe, sistemin dikkatini çekiyordu. Güzel olduğunu
düşünüyordu. Oysa tuhaf görüntüsüyle bir tür bağımlılık ilişkisi
kurmuştu.
Öldüğünde kolları 61 santimdi, otopsisine göre kalbi ve karaciğeri
olması gerekenin iki katıydı.
Yıllarca kullandığı, onu büyüten kas geliştirici maddeler, sonunda
vücudunu iflas ettirmişti.
Piana’nın 46 yaşında biten trajik hikâyesi, orantısız büyüme ile
gelişme arasındaki farkı anlamamız için karşımızda duruyor.
Çocukluktan erişkinliğe, vücudun orantılı bir şekilde ilerlemesine
“gelişim” diyoruz. Ekonomide ise kalkınmayı buna benzetiyoruz.
Cumhuriyet devrimleri ölçüsüz büyümeyi değil, kalkınmayı
hedeflemişti.
Basma fabrikasının içindeki sinema, Köy Enstitüsünde öğretilen
zootekni dersleri boşuna değildi. Kırda ya da kentte, işçi ya da
köylü üreten bir toplum. Kafasıyla kolu aynı anda ilerleyen insan.
Sanayisi de tarımı da birbirini tamamlayan planlı bir gelişim.
AKP, son kırıntılarını da yıkarak kendi modelini koydu.
Rich Piana düzeni, inşaat ve finansla büyüyen bir ekonomiydi.
Örnek olsun, en büyük 250 müteahhit arasında 46 Türk var. 500
üniversitede ise sadece 2 tane. BM’nin ekonomi
raporu
Bunları şundan anlatıyorum. Biz Erdoğan’ın BM’deki
“adalet”...