Ölüm sonsuz eşitlik mi? Omuzlar üzerinde aynı akıbete uğurlanıyorsun. Yaşamın bütün zikzakları toprak altında kayboluyor.
Masaya oturduğumda Aykut Edibali’yi yazacaktım. Derken bir başka ölüm haberi geldi. “Hekimoğlu İsmail” takma adıyla bilinen Ömer Okçu vefat etmişti. Merakla bekledim. Hükümet medyası “acı haber” olarak verdi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi, Melih Gökçek taziye mesajlarında birbirini izledi. “Ağabey” diyor, “yıllardır düşünce dünyalarını etkilediğinden bahsediyorlardı”.
Merakla kafamı öbür tarafa çevirdim. Pensilvanya da taziye mesajı yayımladı. Gülen, Hekimoğlu için “berrak bir su gibiydi” diyor, “askerlik mesleğinin kazandırdığı hususiyetleri hizmet hayatına tatbik ederdi” diyerek devam ediyordu. Gülen’i öteki FETÖ’cüler takip etti.
FETÖ’cüler ile AKP-devletin zirvesi aynı acıda buluşmuştu.
Elbette yersiz değil...
Hekimoğlu İsmail, 15 Temmuz’a kadar Fethullah Gülen’e sadık bir isimdi. Derken darbe girişimi yaşandı. Safını Erdoğan’dan yana seçmiş göründü. Bu “çift dinli yaşam”, ölümünün ardındaki karmaşanın da kaynağıydı.