Ağustos geliyor. Eskiden ilk gündem belliydi. YAŞ toplantıları günler sürer, şerh ya da terfi gibi kelimeler en çok o günlerde duyulurdu. Her şeyi iktidarın belirlemesiyle tartışma bitti.
Hayır, bu kez sıradan bir FETÖ tasfiyesi hikâyesi değil. Aksine yerinde kalma öyküsü.
Aslında Türkiye’ye Müyesser Yıldız duyurdu. Adı Kutlay Demir. 15 Temmuz’un ardından iki kez terfi ettirildi. Önce tuğgeneral, sonra tümgeneral oldu. Darbe girişiminin ardından, tam beş yıl, Hava Kuvvetleri’nde personel başkanlığı yaptı.
Personel dairesi, Hava Kuvvetleri’nde, FETÖ ile mücadelenin en kritik yeriydi. Demir’in hazırladığı dosyalarla, FETÖ bağlantılı olduğu iddia edilen isimlerin, orduyla ilişiği kesildi.
Kutlay Demir’e güvenin altı elbette boş değildi. Hakkında hazırlanan terfi dosyasında şunlar yazıyordu: “FETÖ/PDY ile kararlı bir şekilde mücadele etmektedir”, “PDY ile ilgisi yok. Ancak başka cemaat bağlantılı olduğu kanaatindeyim”, “Terfi etmeli (eşi türbanlı), hükümet yanlısı”.
Dosyaların davalara gönderilmesi sayesinde bu bilgiler ortaya çıkmıştı.
Derken...
Geçen yıl beklenmedik bir şey oldu. 15 Temmuz’dan sonra, Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na atanan Tuğgeneral Serdar Atasoy’un FETÖ üyesi çıkmasının ardından, Kutlay Demir de istifa etti.
Müyesser Yıldız’ın geçen yıl anlattığına göre, istifa dilekçesi bir ay boyunca işleme konulmadı. Bu sırada, Erdoğan’a ulaşıp, kararı değiştirmeye çalışanlar oldu. Sonunda dilekçe iade edildi. Kutlay Demir, geçen yılki YAŞ’ta, başka bir yere, Diyarbakır’daki Muharip Hava Kuvvet Komutan Yardımcılığı’na atandı.
FETÖ DOSYASINDAN ÇIKTI
İşte “geçen yıl neler oldu öyle” diye merak ederken bazı
şeylere ulaştım. Gerçekten de “başka bir
cemaatten” denilerek FETÖ ile mücadelede öne çıkarılan
Demir’le ilgili, herkesi şaşırtan ilginçlikler olmuş.
Şöyle anlatayım...
Önümde Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın geçen yılki bir iddianamesi duruyor. 2021/11700 soruşturma numaralı dosyanın sanığı Adem Özkan. FETÖ’nün mahrem imamlığı ile suçlanıyor. FETÖ dershanelerinde öğretmen görüntüsündeki isim, iddianameye göre, Hava Kuvvetleri içindeki FETÖ bağlantılı askerleri yönetiyordu. Bunu da ankesörlü aramalarla toplantıya çağırarak yapıyordu. Savcılık, itirafçı ve tanık ifadeleri, Bylock çözümleri, telefon irtibatları dahil, çeşitli delillerle bunu tespit etmiş.