Şimdi tüm dünya GOT dizisinin finaliyle yatıp kalkıyor. Ben ilk
sezonunu hapishanede seyretmiştim. Kimi yandaş kimi F tipi
konukların sürekli içerdekilere hakaret ettiği tartışma programları
Silivri’de çok popülerdi. Hiç izlemiyordum. Bir zamanlar Türk
televizyonlarında yayımlanabilen Spartacus, Mad Men, Tudors ya da
Shameless gibi diziler çare oluyordu.
GOT’u “bir daha böyle anmam” derken bir şey oldu. Kuleli Askeri
Lisesi’nde FETÖ’cü komutanların işkence ve yıldırmalarla
üniformalarını çıkardıkları öğrencilerin dosyalarını okuyordum.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, öğrencilerin yürek dağlayan
ifadelerinin ardından soruşturma başlatmıştı.
Yaşananlara tanıklık eden İ.K’nin 26
Mart’ta verdiği ifadesini okuyunca GOT’u
yeniden hatırladım.
Aslında İ.K’nin öyküsü de ilginç. 2008-2010 yılları arasında
Kuleli’de öğretmen subay olarak görev yapmıştı. Bir isimsiz ihbar
mektubuyla hayatı değişmişti. Evi basılmış, Ergenekon üyeliğinden
uyuşturucuya bir sürü suçlamayla karşılaşmıştı. Operasyonu
Zekeriya Öz ve Süleyman
Pehlivan gibi FETÖ’cü savcılar yönetiyordu. İ.K.
suçsuz bulundu, ama hayatı zindan olmuştu. Sonunda da Kuleli’den
gönderilmişti.