Öldürmek için bir kurşun yetiyordu. Şimdi eski bir yolun tekrarını buldular. Bir iddianame, iki hâkimle işlerini bitiriyorlar.
Biri AKP teşkilatından gelen, iki hâkimin kararına bakarsanız, Gezi eylemleri “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçu. Hâkimler öyleydi ki, kravat takan tecavüzcülere indirim uygularken, Almanya’dan kalkıp duruşmaya gelen sanık için iyi hale gerek görmedi.
Ortada bir somut soru duruyor. Madem Gezi darbeydi, öyleyse Erdoğan, Gezi eylemcileriyle ne görüştü? O görüşmede eylemciler, “Hükümet gitsin” talebinde bulundu mu?
Yanıtını öğrenmek için Taksim Dayanışması’nın öncülerinden Cem Tüzün’ü aradım.
VIP’TEN BAŞBAKANLIĞA
Dayanışma, Gezi eylemlerinden bir yıl önce, Taksim projesine karşı
olan 200’e yakın parti ve toplum örgütü tarafından kurulmuştu.
O dönem başbakan olan Erdoğan, eylemler başladıktan sonra, önce sanatçılarla görüşme yaptı. Ancak sanatçılar, eylemciler adına konuşamıyordu. Onların girişimleriyle 13 Haziran 2013 akşamı, Taksim Dayanışması’nın sekiz üyesi ve bir grup sanatçı, Erdoğan’la Çankaya’da görüştü.
Başbakanlık ile aralarında ilk sürtüşmeyi Tüzün şöyle anlattı:
“Onlar dediler ki sadece Cem Tüzün ve Eyüp Muhcu gelsin. İtiraz ettik. Dayanışma’yı temsilen dört kadın dört erkek geliriz dedik.”
Sonraki temas, 13 Haziran’da oldu. Tüzün devamını anlatıyor:
“Yavuz Bingöl arayıp ‘havaalanına gelin’ dedi. Gittiğimizde bizi VIP’e aldılar. 10-12 kişilik iki ayrı uçakla, sanatçı-yazarlarla birlikte gittik. İtiraz ettikleri arkadaşlar ikinci uçaktaydı.”
Tüzün, yol boyunca onların da getirildiklerinden emin olmaya çalışıldığını anlatıyor: