Bilal Erdoğan’ı nasıl kıskanmayayım? Çocukluğumuz gazoz kapaklarıyla, cam bilyelerle oynayarak geçti. Büyük oyuncaklarımız olmadı.
Bir de Bilal Erdoğan’a bakın. Öyle mi Allah aşkına?
“2012’den önce geleneksel sporlara karşı bir ilgim yoktu. Benim çocukluğumun geçtiği mahallelerin hemen üstü olan bir bölgenin Okçular Tekkesi olduğunu 2012’de öğrendim” demişti. Aynı yılın eylül ayında Okçular Vakfı’nı kurmakla kalmadı. 70 bin lira ile kurulan vakfa, koca Okçular Tekkesi bahşedildi.
Geçen pazartesi de “Biz Smith ve Marx ile iktisat öğrenmeye başladık. İbn Haldun ile başlayabilirmişim sonradan fark ediyorum. Niye İbn Haldun ile başlatmamışlar” deyince, bir de bu var dedim. 15 yıl, ABD’de ve İtalya’da eğitim almıştı. Türkiye’de kendisini İbni Haldun ile tanıştırmayan eğitime veryansın ediyordu.
Aman, Bilal Erdoğan işte demeyin. İstanbul’da, devlet desteğiyle ihya olan İbn Haldun isminde bir üniversite var. Bilal Erdoğan, üniversitenin başkan vekili. Üniversiteyi kuran TÜRGEV de bir Bilal Erdoğan projesi. Erdoğan, yine kamu binalarında büyüyen İslam Bilim Tarihi Vakfı’nın da yönetiminde. Bilmesi gerekiyor.
Sadece o değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan da İbni Haldun Üniversitesi açılışında konuşmuş, İbni Haldun’un hak ettiği değeri bulmamasının sorumlusu olarak, “toplumun değerlerine düşman, yasakçı, baskıcı jakobenler”i göstermişti.
Peki asırlarca özgür olan İbn Haldun’un Mukaddime’sini, Erdoğan’ın deyimiyle “milletin değerlerine düşman” hangi yönetici yasakladı?
YANITI BASİT: ABDÜLHAMİT
Hemen size, Erdoğan’ın akıl
hocası, Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu’ndan
aktarayım: “İbn Haldun’un devlet telakkisi Osmanlı’nın devlet
anlayışına uymadığı için Abdülhamit onu yasaklamıştı.”