“Gerçek, nadiren saftır fakat asla basit değildir” diyor ya
Oscar Wilde. Sanırım çözüyoruz. Son yazım üzerine
eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman bir açıklama
yaptı. Bir süredir Mehmet Akif’i gündeme getiren
siyasetçilerin samimiyetsizliğini anlatıyordum. Asıl tartışma ise
Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) İsmail Kahraman’dan önceki
başkanı Rasim Cinisli’nin anılarıyla koptu.
Cinisli, harap halde yaşayan Akif’in oğlu Emin Ersoy’u alıp,
1966’da MTTB’de bir odaya yerleştiriyordu. Ancak Cinisli’nin görevi
bırakmasıyla her şey değişiyordu. Anılarından aktaralım:
“Emin Bey, ben askerdeyken adresimi nereden bulduysa bir mektup
yazmıştı. Benden sonra MTTB’den kovulduğunu, perişanlık içinde
olduğunu ve beni çok özlediğini ifade ediyordu. Maalesef birkaç ay
sonra da Tophane’de bir kış günü, açık bir kamyonun karoserinde
donmuş olarak bulundu.”
Gelelim açıklamaya…
Kahraman, Ersoy’un MTTB’den kovulduğunu reddetmiyor. Ancak kendi
sorumluluğu olduğu yönündeki ithamı “Vefat tarihi 24 Ocak 1967’dir.
Ben ise bu tarihten bir buçuk ay sonra 11 Mart 1967’de Milli Türk
Talebe Birliği Genel Başkanlığı’na seçildim” ifadeleriyle
yanıtlıyor. “28 Kasım 1966 ile 11 Mart 1967 tarihleri arasındaki
MTTB’nin yönetimi, Genel Kurul Kararı ile Mehmet Niyazi
Özdemir başkanlığındaki divan heyetine verilmişti”
hatırlatmasında bulunuyor.
Gerçekten de MTTB’de 3 buçuk aylık bir yönetim kesintisi var.
Başkanlığı, seçim tamamlanana kadar divan heyetindeki Özdemir
temsil ediyor. Ancak bu dönemin Kahraman’la anılmasının nedeni
başka. Cinisli’d...