Kuruluş öykülerinde hep çalışmak, birikmek, gelişmek anlatılıyor. Sahi çöküşün bir hikâyesi var mı? Biliyoruz, çürüyen rejimler, en küçük hücresinde bile kurallı ilerlemeyi terk ediyor.
Günlerdir öğretmen adayları isyan ediyor. Sonuç belgelerini paylaşıyor. Milli Eğitim sınavından rekor puan almışlar. Mülakatta dibe vurularak elenmişler.
CHP lideri Kılıçdaroğlu önce randevu istedi. Verilmeyince Bakanlığa gitti. İçeri giremesin diye kapıya vurulmuş zincirli kilitle karşılaştı.
Peki, girebilse onu kimler karşılayacaktı? Seçmeleri, değerlendirmeleri yapanlar; kendilerinin seçilme, değerlendirilme hikâyelerini nasıl anlatacaktı?
Hep “mülakat” denilerek elenenlerin hikâyesine bakıyoruz. Oysa Milli Eğitim’deki düzeni anlamak için “yükseliş öykülerini” görmek gerekiyor. Öyle anlaşılıyor ki halk çocuklarının üstü, birilerinin adamlarına yer açmak için çiziliyor.
MAHMUT ÖZER TAŞIDI
İşin sırrı sadece bir hafta önce çıkan Resmi Gazete’de.
24 Aralık tarihinde Cumhurbaşkanı’nın imzasını taşıyan kararda şu yazıyor:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nda açık bulunan Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne Murat İlikhan atandı.”
...