Harlanmış ateş. Kitaplar yanıyor. Alevlerin arasında Arap harfleri seçiliyor. Hz. Muhammet’in hayatını anlatıyor. Birkaç kişi yanan kitaplarla özçekim yapıyor. Kalabalıklar hazırladıkları pankartlarla Türkiye’yi protesto ediyor. Peygamber’e hakaretle suçluyorlar. Yandaş medya ise sessizlikle geçiştiriyor.
Ne garip değil mi? Terörle mücadele için Suriye’nin kuzeyine
girdik. El Bab’da Cerablus’ta cihatçılarla bir düzen kurduk.
Okullar açtık. Sonra başımıza bu iş geldi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Suriye’deki okullarda okuttuğu kitapta, Hz. Muhammet’i anlatan sözde görseller kullanılmıştı. Birinde smokinle düğünde, öbüründe okul servisinden inen çocuğunu karşılarken görülüyordu. Çok değil, birkaç yıl önce, Batı’da kimi dergiler benzerini yaptığında İslam dünyası ayağa kalkmış, Cumhurbaşkanı kürsüden kükremiş, saldırılara varan olaylar yaşanmıştı.
BAŞAKŞEHİR’DEKİ İSLAMCI OLUŞUM
Bu kez öyle olmadı. MEB, Suriye’de okuttuğu kitaba sahip çıkamadı.
Herkesin topu birbirine attığı hikâyenin sonunda, hatanın sahibi
ortaya çıktı. “Kitabı biz bastık, bakanlığın suçu
yok” dedi. Böylece MEB’in ders kitabını hazırlayanlardan
haberdar olduk: İstişraf Eğitim Araştırma ve Danışmanlık