Yarım kalmış gülüş, tabakta bırakılmış yemek, tamamlanamamış yol, kavuşulamamış sevda... Her eylem noksanlığının arızasını içinde taşımıyor mu? Kendisini gösterirken eksik kalanı da dışarı vurmuyor mu?
Konuştuk bitti mi? Yoksa her zamanki gibi bir başka bahara mı erteledik?
SADAT’tan söz ediyorum. Daha önce verdikleri “Gayri nizami harp (GNH) kursu”nu anlatmıştım. “Kursiyerler, GNH kursları sonucunda; başta psikolojik harp ve harekât olmak üzere, sabotaj, baskın, pusu, tahrip, suikast, kurtarma ve kaçırma, tedhiş imkân ve kabiliyetine ulaştırılır” sözleriyle tanıtıyorlardı. Tedhiş, eski dilde “terör” ile eş olduğuna göre, şiddet içeren her türlü eğitimi veriyorlardı. Üstelik bu kuruluş, generallerin içeride olmasına neden olan 28 Şubat davasının da FETÖ ile birlikte yaratıcısıydı.
BULUNAMAYAN İLANLAR
TSK’den irtica nedeniyle ihraç edilen askerlerin kurduğu, “yeni Türkiye”de TSK’yi şekillendiren, adı şaibeli iddialarla anılan özel güvenlik kuruluşu SADAT’ın konuşulmayan bir yönü daha var.
Şöyle anlatayım…
Diyelim ki SADAT’ın çalışmalarından etkilendiniz. Bu kuruluşta kursa başlamayı değil de bizzat çalışmayı düşündünüz. Ne yapacaksınız?
Bugün SADAT’ın resmi sitesinin “iş başvuruları” bölümünde şöyle bir duyuru var:
“SADAT Savunma Danışmanlık AŞ, hizmet ve faaliyet alanında, vizyon ve misyonuna uygun, danışman eğitici ve donatım alanlarında görev almak isteyen yetenekli askeri kişileri bağrına basmaya her zaman hazırdır.”
Bir form dolduruyorsunuz. Başvurmak istediğiniz pozisyonu da (eğitmenlik dahil) işaretliyorsunuz. Sonra SADAT’ın size geri dönüş yapmasını bekliyorsunuz.
Peki, SADAT size nasıl işler veriyor?