Hava günlük güneşlik. Senin üstündeyse kara bulut var. Yürüyorsun, peşinden geliyor.
Gezi davasında 18 Şubat 2020’de beraat kararı veren hâkimlerin başına gelenleri pazartesi anlatmıştım. Beraat kararı bozulmuş, kararı veren üç hâkim için HSK soruşturma başlatmıştı. Sürecin sonunda FETÖ bağlantısı da baskı altında karar verdiklerine dair delil de bulunamadı. Ancak kafama başka bir şey takıldı.
Şöyle anlatayım...
18 Şubat 2020’deki beraat kararından bir hafta sonra Yeni Şafak’ta bir haber çıktı. “200 FETÖ şüphelisiyle irtibatlı çıktı” başlıklı haber, tahmin ettiğiniz gibi mahkeme başkanı Galip Perk’i hedef alıyordu. Neler yoktu ki haberde... Bir dizi detayla Gezi’ye beraat kararı veren hâkim Perk’in FETÖ’cü olduğu iddia ediliyordu.
O haberlerle ilgili, bu köşede şunları yazdım: “Hâkim Perk hakkında toplanan bilgilere bir haftalık gazetecilik araştırmacısı olarak bakmıyorum. Belli ki yargıda görev yapan kritik isimler ile ilgili devletin içerisinde ‘dosya biriktiren’ bir yapı var. Hâkimlerin ya da savcıların ‘istenmeyen kararları’nda eldekiler ortalığa seriliyor.”
3.5 yıl sonra hâkim Perk hakkında HSK raporu çıkınca, bu şüphemin peşine düştüm. Mesela haberde yer alan “Amcası H. Perk’in FETÖ üyeliğinden yargılandığı” detayına nasıl ulaşılmıştı? Acaba bu detay, karardan önce Galip Perk’in önüne çıkmış mıydı?