Tesadüf dediğin aslında aklın farkındalığıdır.
Bana çoğu zaman "kumpas davaları başarılı oldu mu" diye soruyorlar. Bu soruya "hem evet hem de hayır" yanıtını veriyorum. Hayır, çünkü kumpas ve sorumluları açığa çıktı. Evet, çünkü asıl hedefi Cumhuriyet kurumlarını parçalamak olan kumpaslar hedefine ulaştı.
İşte tesadüf dediğimin hikayesi böyle başlıyor. Dün, Erzincan İliç’te toprak altında kalan işçiler aranırken, gazeteci Müyesser Yıldız emekli Orgeneral Saldıray Berk’in vefat ettiğini duyurdu.
Aslında İlhan Cihaner, bağlantıyı İliç’teki felaket sonrası açıkladı. Eski Erzincan Başsavcısı Cihaner, görev yaptığı dönemde, madeni işleten Anagold’un rüşvetle iş yaptığı iddialarını soruşturmuştu: "Maden şirketi tarafından ilgili kişilere rüşvet verilerek ruhsat alındığı, çevre değerlendirme raporunun manipüle edildiği ortaya çıkmıştı." Cihaner’in hedef aldığı, aynı adliyedeki Bayram Bozkurt isimli savcıydı: "Savcı Bayram Bozkurt bu soruşturmayı bahane ederek altın madeninin ABD’li müdüründen rüşvet talep etmiş ve maaşa bağlamışlar." Köylüler de şirket yetkilileri de rüşvetin tanığıydı.
Gelgelelim, Bayram Bozkurt, FETÖ’nün yargıdaki elemanlarından biriydi. Yargıda FETÖ’nün etkili olduğu dönemde işlerin tersine dönmesi sürpriz olmadı.
TESLİM OLMAYAN SALDIRAY BERK
Cihaner, yalnız Bozkurt’a değil, Erzincan’da İsmailağacılar’a da Fethullahçılara da soruşturma açmıştı. FETÖ’nün kendisi hakkındaki soruşturmayı öğrenmesi uzun sürmedi. Başta İlhan Cihaner olmak üzere birçok isim teknik takibe alındı. Ardından medyaya senaryo servisi yapıldı. Fethullahçılar, zeki bir hamleyle, asıl hedefin İsmailağa ve hükümet olduğunu söylüyorlar, kendilerini gizliyordu. Hazırladıkları senaryoya göre, İlhan Cihaner ve o dönem 3. Ordu Komutanı olan Saldıray Berk plan yapmıştı. Erzincan’da başlayan soruşturmanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da dahil AKP’ye karşı bir tutuklama ve kapatma davasına dönüşeceğini yazdılar. Böylece Cihaner ve Berk’e karşı geniş bir koalisyon oluşturdular.