“Avrupa’nın en büyük”, “dünyanın en büyük” adliyelerini yapıyoruz. “Ne oldu” diye sormuyoruz.
Geçenlerde adliyedeydim. Mahkemelerin kapılarının yanında listeler asılı duruyor. İçeride neler olduğunun fikrini veriyor.
En sıkıcı salonlarının önünden geçerken gözüm takıldı. Yok yok, boşanma değil. Bunlar iş mahkemesi. Pek de haber olmayan davaların yeri. Ama bu sanki farklıydı.
Kapıdaki listeye bakarsanız Siemens ile işten çıkarılmış iki çalışanı arasındaydı. Belli ki çalışanlar haksızlığa uğradığını söylüyordu.
“Anlat hele” demeyin…
Dava için gizlilik kararı alınmış. Hem de Siemens’in talebiyle.
Bir iş davasında, şirket çalışanlarıyla Siemens arasında ne yaşanmış olabilir, bunu da kimsenin duymaması istenmiş olabilir, dedim haliyle. Eminim, yerimde olsanız siz de öyle derdiniz.
Elbette gizli olduğu için herkese açık tutanaklarda yazmıyor. Ama yine de anlamaya çalıştım.
Eski çalışanların avukatlarının sözlerinden, meselenin TCDD ile ilgili olduğunu anladım. Belli ki Siemens, “burada konuşulanlar duyulursa TCDD zarar görebilir” demişti. Zira çalışanların avukatı şöyle söylüyordu:
“Davalı taraf, TCDD’nin zararına beyanda bulunacak şekilde gizlilik talebinde bulunmuştur.”
Tek taraflı olmasın. Siemens’in avukatı da yanıt vermişti:
“İncelediğimizde, müvekkilimin dışında dava dışı kurum ve kişilerle ilgili bilgilerin de yer aldığını tespit ettik. TCDD’nin iş bu davanın içine çekilmesi karşı tarafça yapılmıştır. Uyuşmazlık, işe iade davası olmaktan çıkarılmıştır.”
Siemens, gazeteciler dahil, dosyadaki belgelerin, üçüncü kişilere gösterilmemesini istiyordu.
YAKLAŞIK 60 MİLYON AVRO
Konu TCDD, yani hepimize ait bir kurum olunca, daha da merak ettim.
Hemen arama motoruna, “Siemens + TCDD” yazdım.
Tek bir şey çıktı. Hani hepimizin zaman zaman bindiği yüksek hızlı tren (YHT) var ya. İşte onunla ilgili. Anadolu Ajansı, şöyle duyurmuştu: