Bakmayın “şehit” dediklerine. “Peki kim şehit etti” sorusuyla, samimiyetsizlik vitrini paramparça oluyor. Zira AKP iktidarı, madenciyi öldürenleri korumak için hep sınırları zorluyor.
Cumhuriyet tarihinin en büyük maden katliamı Soma’dan söz ediyorum. 13 Mayıs 2014’te 301 madenci can vermiş, 162’si yaralanmıştı. Bugün “kader” diyenler o gün “fıtrat” demiş, şehit edebiyatı yapmış, “hesap sorulacak” sözleri havalarda uçuşmuştu.
Gelgelelim...
Havaya atılan kâğıdın yavaş yavaş yere süzülmesi gibi. Herkes temsilcisi olduğu sınıfa kavuşur. AKP iktidarı da Soma Holding ile buluştu. Hatta patronları kurtarabilmek için Cumhuriyet hukuku paspas edildi.
AKP’NİN ZENGİN ETTİĞİ PATRON
1984 yılında kurulsa da ilk maden ihalesini aldığı 2005 yılına
kadar, Soma Holding’in ciddi bir başarısı yoktu. Bu tarihten sonra,
şirkete milyarlarca liralık madenler yağdırıldı. Kaza gününe kadar
dev bir şirket haline geldi. Vergisi mi? Asgari ücreti konuşuyoruz
ya... Soma Holding’in ödediği devede kulak. Kazanın olduğu yıl
tahakkuk eden vergi 758 bin 361 liraydı.
İlişki öyleydi ki...
Katliamdan sonra, gazetecilerin karşısına, şirketin halkla ilişkiler ajansı olan Accord İletişim’in sahibi Sema Demiral çıktı. Adeta hesap soranları azarladı. Bir de ne görelim? Aynı isim Erdoğan’ın toplantılarının organizatörüydü.
Sorsanız, acı paylaşılacaktı. Koruma ordusuyla gelen Erdoğan’ı protesto eden işçi markette tokatlandı, öbürü yerde tekmelendi. Katliamı protesto edenlerin gözaltına alınması yetmedi, eyleme giden memurlar fişlendi. Soma işçilerinin gönüllü avukatları çeşitli bahanelerle tutuklanırken, işçi tekmeleyen Erdoğan’ın müşaviri Almanya’ya ateşa yapıldı. Kapatılan madendeki işçilerin tazminatları yıllarca ödenmezken, Soma faillerinin adı tazminat listelerinde yer buldu.
Kısacası maden işçileri öldüğünde şehit oluyorsa, şehitlerin hatırasını savunanlar iktidar tarafından lanetleniyordu.
YARGI PATRONLAR İÇİN ÇALIŞIYOR