Düşman ve kardeş… Dilimize yerleşmiş, "düşman kardeşler" diyoruz. İnsan kendi içinde yabancılaşana, karşıtından çok daha sert mi tepki veriyor? Kendi doğurduğuna mızrağını daha mı öldürücü saplıyor?
Türkiye seçim yasalarını tartıştı. Hemen de kabullendi. Şimdi, 6 kişilik masada, yeni kurallarla oyunun nasıl kurulacağı konuşuluyor.
Peki neden? Erdoğan, hangi sebeple, daha birkaç yıl önce "her şeyi çözdüm" diyerek getirdiği sisteme sil baştan yaptı?
Elbette ilk sebep basit çıkar hesabı. Zira ittifak sistemi, iktidarın aleyhinde gelişti. Muhalefet, ittifaksız seçime göre daha çok vekil çıkardı. Yeni sistem bunu bozuyor.
Evet, ama mevzunun bir yönü daha var. CHP’ye ya da İYİ Parti’ye bakın. "Bizim için değişen bir şey yok" diyorlar. Yeni sistem, asıl olarak küçük ya da başka deyişle "henüz büyümemiş" partileri hedef alıyor. Elbette özel olarak ise DEVA ve Gelecek Partileri’ni. Ve bir gerçeği yüzümüze çarpıyor: AKP kendi içinden çıkan siyasetlere yaşam şansı tanımıyor!
Öyle ya Demokrat Parti, CHP’nin içinden çıktı. AKP ise Refah’ın. Türk siyasetinde doğurgan büyüme ve iktidarı değiştirme, kriz anlarının bir kuralı gibi. AKP, halıyı çekerek, bebeği baştan ölü doğruyor.
PARTİYE SAVCI ÇELMESİ
Sayısız örnek var. Ancak biri hiç konuşulmamış, öbürü pek az tartışılmış iki olaydan bahsedeyim.