AKP–MHP ve BBP iktidarının başkentimiz Ankara’nın içini boşaltma; tarihi ve sembolik önemini yok etme operasyonu tüm hızıyla sürüyor. Bu operasyonun ayaklarından biri olan kamu kurumlarının Ankara’dan İstanbul’a taşınmasına ilişkin görüşlerimi cuma günü sizinle paylaşmıştım.
Yazının yayımlanmasının ardından, Ziraat Bankası’nda çalışan ve kısa bir süre sonra emekliye ayrılacağını söyleyen bir bürokrat cep telefonumdan aradı. “Barış Bey, yazınızda üzerinde hiç durulmayan sakıncaları kaleme almışsınız. Kamuoyunu uyardığınız için teşekkür ederim’’ dedi. Ardından ise kamuoyunun bilmesi gerektiğini düşündüğü bazı bilgiler verdi.
BİR BANKACININ İSYANI…
Deneyimli bankacımız konuşmasına başlarken, “İki çocuk sahibi bir babayım. Çocuklarım iş güç sahibi. Ben çocuklarımı bu banka sayesinde okuttum. Ve şimdi gözümüz gibi koruduğumuz Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü taşınma adı altında İstanbul’a sürgün ediliyor. Bunu kaldıramıyoruz’’ ifadesini kullandı. Ardından ise özetle şunları söyledi:
“İstanbul Ataşehir’de bulunan ve Finans Merkezi denilen yere, 6 kamu kurumu taşınacak. Sadece biz değil, tüm kurumların çalışanları sizin son yazınızda işaret ettiğiniz sıkıntıları yaşıyor. Halkbank ve Vakıfbank, bizim taşınmamızı bekliyor. Onlar da bizden sonra durumu görecek ve ona göre hareket edecekmiş. Bizim taşınma işlemimizin Haziran’da başlaması, Ağustos’ta ise bitmesi planlanıyor. Şu an genel müdürlükte çalışan 1200 kişi ve aileleri ne yapacaklarını bilemez durumda… Sizin de anlattığınız üzere ciddi bir zorlama var. Siz bunları ayrıntılı olarak yazdığınız için, ben başka bir sıkıntıya dikkat çekmek istiyorum.’’