Aslında başlıktaki sorunun cevabını AKP’li Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati birkaç gün önce hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde verdi. Nebati, partisinin Kızılcahamam kampında milletvekillerine yaptığı konuşmada “Yeni Ekonomi Modeli”ni anlatırken, mensubu olduğu iktidarın kime hizmet ettiğini de gösterdi. Nebati, yaptığı konuşmada, özetle şu ifadeyi kullandı:
“Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. (…) Üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar.”
NEBATİ AÇIK AÇIK SÖYLEDİ
Gördüğünüz üzere, AKP’li Nebati, partisinin “dar gelirli” olarak tarif edilen “yoksullar” hariç tüm sınıfların hizmetinde olduğunu söylüyor.
Kurulduğu günden bu yana sermayenin hizmetinde olan AKP bu kimliğini yıllarca ustalıkla gizlemeyi ve sanki “yoksulların yanında”ymış gibi bir görüntü vermeyi başardı. Ve bu taktiği sayesinde yoksullardan yıllarca oy aldı. Almaya da devam ediyor. Oysa ki; AKP’nin yoksulların yanında olduğu tam bir yalandı! AKP oldum olası zenginlerin partisidir!
GERÇEĞİ HALK DA GÖRÜYOR
Bu gerçek, uygulanan son ekonomi politikaları sayesinde artık halkın geniş bir kesimi tarafından da görülmeye başlandı. Metropoll Araştırma’nın verilerine göre, halkın yüzde 55’i AKP’yi ‘zenginlerin partisi’ olarak tarif ediyor. Halkın yüzde 32’si ise AKP’yi hâlâ “yoksul dostu” sanıyor!
Bu bağlamda, muhalefetin üstüne düşen en önemli görevlerden biri, AKP’nin sadece bir avuç zengine hizmet ettiğini anlatmak ve yoksulları AKP’nin çekim merkezinden kurtarmaktır. Zira; yoksullar AKP’nin etki alanından çıkmadıkça, iktidarın değişmesi hayli zor olacaktır.
BIKMADAN USANMADAN ANLATMAK GEREK…
Bu yüzden muhalefetin hem yoksullaşmayı teşhir etmesi hem de halkı yoksulluktan kurtaracak politikaları sık sık anlatması gerekmektedir. Ki; bunun için gereğinden fazla ‘malzeme’ vardır.