CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Özel Çevirmeni’’ Fatma Gülham Abushanab için kullandığı ‘hanım kızımız’ ifadesi bir anda siyasetin gündemine oturdu.
Vay efendim; Kılıçdaroğlu nasıl olur da Fatma Abushanab için “hanım kızımız’’ dermiş!
Tartışmanın fişeğini ilk olarak Sanayi Bakanı Mustafa Varank attı. Kılıçdaroğlu’na saygı ve nezaket dışı sözler kullanarak hakaret etti.
Varank’ı AKP Sözcüsü Ömer Çelik takip etti! Çelik, Kılıçdaroğlu’nun Fatma Abushanab’ı ‘tehdit ettiği’ni iddia etti. Çelik’e göre, Kılıçdaroğlu’nun “İktidar değişince hanım kızımızı çağırıp özel görüşmelerde ne konuşulduğunu soracağız’’ demesi tehditmiş!
Bu söz niye tehdit oluyor doğrusu anlayamadım…
AKP’Yİ KORKUTAN NE?
Fatma Abushanab, ABD Başkanları Trump ve Biden’la yapılan görüşmelere ‘devlet görevlisi’ olarak girdiyse, devlete bilgi vermesinden doğal ne olabilir?
Acaba Ömer Çelik, böyle bir durumda neyin ortaya çıkmasından kaygı duyuyor ve Kılıçdaroğlu’nun sözlerini ‘tehdit’ olarak yorumluyor?
Aslına bakarsanız, Varank’ın başlattığı, Ömer Çelik’in sürdürdüğü tartışma tam anlamıyla bir “cambaza bak cambaza’’ numarası…
Kılıçdaroğlu, aynı zamanda AKP eski Milletvekili ve eski Büyükelçi ABD VATANDAŞI Merve Kavakçı’nın kızı olan Fatma Abushanab’ın o görüşmelere “hangi yetki, hangi donanım ve hangi diplomasi bilgisi’’ ile girdiğini sorguluyor. Kılıçdaroğlu’nun haklı bir eleştirisi de TC Dışişleri Bakanlığı’nın bu görüşmelerde geri plana itilmesi… CHP liderinin bir kaygısı da bu ‘’özel görüşmeler’’de zabıt tutulup tutulmadığı…
CHP’NİN KAYGILARI YERSİZ Mİ?
Fatma Abushanab, belli ki; aileden biri olarak görülüyor ve “devletin sırları” dışişleri bürokrasisi yerine bu kişiye emanet ediliyor. Kılıçdaroğlu da bu duruma haklı olarak tepki gösteriyor. AKP iktidarının devlet bürokrasisinden bir şeyleri sakladığını düşünüyor.
AKP iktidarı, meselenin özünü bir kenara itip bu haklı soruların sorulmasını engellemek için içi boş bir mağduriyet hikayesi yaratmaya çalışıyor. Fatma Abushanab’ın ‘’başörtülü’’ olduğu için “küçümsendiği’’ yalanını yayıyor, meselenin özünü gizlemeye çalışıyorlar.