Bazen şunu düşünüyorum: 30-35 yaşlarındaki gençlerin hayatlarının son 20 yılı AKP iktidarı ve AKP iktidarının yarattığı karanlıkta geçti. Baskıcı bir iktidardan ve otokrat yönetimden başka hiçbir şey görmediler…
Hem onlar hem de bizler açısından ne büyük bir talihsizlik…
Sizce de öyle değil mi?
DİSK’in yaptığı güncel bir araştırmaya göre, genç işsizliği AKP hükümetleri döneminde yaklaşık 5 puan artış gösterdi.
TÜİK’in verilerine göre ise mutsuz gençlerin oranı yüzde 8’den yüzde 20.4’e yükseldi.
Gençler işsiz, gençler mutsuz, gençler umutsuz…
GİTMEK İSTİYORLAR…
Bugün, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı büyük bir coşkuyla ve ilk günkü heyecanla kutlayacağız ama gençlerimizin ülkeden gitme isteğine engel olamayacağız.
Oysa ki; büyük Atatürk, cumhuriyeti gençlere emanet etmiş ve “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz’’ demişti.
Atatürk’ün “İstikbal sizlersiniz’’ dediği gençlerin yüzde 75’i, Türkiye’den bir an önce gitmek ve Avrupa’da yaşamak istiyor. Çünkü; AKP-MHP hükümeti gençlerin umudunu tüketiyor. İktidarın baskıcı tutumu ve yaşam biçimi dayatma anlayışı, gençleri ülkeden hızla uzaklaştırıyor. Ülkeyi tarikat ve cemaatlerin dar ve sığ anlayışına teslim eden iktidar, festivalleri yasaklıyor, konserlere izin verdirtmiyor, üniversitelere kayyım atıyor ve gençliğin söz hakkını gasp ediyor. Baskılardan bunalan gençler ise hem para kazanacakları hem de özgürce yaşayabilecekleri bir ülke arıyor.
“DAYAK YEMEYECEK’’
Önceki gün sohbet ettiğim bir anne – baba ‘’Bizim oğlumuz da Almanya’ya yerleşti. Psikolog olarak çalışıyor. Huzuru yerinde. En azından hastanede dayak yeme riski yok’’ diye konuştular.
Bir ülke düşünün ki; genç doktorlarının neredeyse tamamı başta Almanya olmak üzere yurt dışına gitmek istiyor. Tanıdığım birçok genç doktor, Almanya’da çalışabilmek için bu ülkede düzenlenen ‘’dil yeterlilik sınavı’’na hazırlanıyor.