Dün sabah gazetelerimi alıp eve dönerken karşılaştığım bir beyefendi, “Barış Bey, bugünkü yazınızı okudum. Ekrem İmamoğlu ile ilgili tespitlerinize katılıyorum. Ekrem Bey bizi hayal kırıklığına uğrattı” dedi. İmamoğlu’nun sele rağmen Fethiye’ye tatile gitmesini yanlış bulduğunu belirten ve emekli astsubay olduğunu öğrendiğim okurum, “Tatil bu kadar mı acildi?” diyerek tepkisini sürdürdü.
Tepkiler bununla sınırlı değildi.
Gerek mail adresime gerek telefonuma gerekse sosyal medyadaki hesaplarıma gelen yorumlar da benzer nitelikteydi. Mesajlardan sadece bir tanesi İmamoğlu’na destek veriyordu. Onu da TV 100’deki programda okudum. İmamoğlu’nu eleştirmemin CHP’ye zarar verdiğini iddia eden izleyicimizin beni bir gün anlayacağını umut ediyorum.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN…
O izleyicimize cep telefonumu bir günlüğüne verebilsem ve gelen telefonları dinletebilme şansım olsaydı keşke… Yazının ardından, CHP’nin eski belediye başkanları, eski milletvekilleri, mevcut kadın ve gençlik kolları başkanlarından onlarca telefon geldi. Neredeyse tamamı, Ekrem İmamoğlu’nun yağan yağmura ve sele rağmen tatile gitmesinin doğru olmadığını üstüne basa basa söylediler.
Gazetecinin görevi, iktidarı denetlemek, kamu yöneticilerine de ayna tutmaktır! KORKUSUZ’daki köşemde ve katıldığım TV programlarında bunu yapmaya çalışıyorum. Yanlış gördüğüm bir şeyi eleştiriyor doğru olduğunu düşündüğüm bir eylemi de destekliyorum.
AKP iktidarı Türkiye’nin tüm ayarlarını bozduğu için, artık hiç kimse eleştirilmek istenmiyor. Bu AKP’nin yarattığı bir kültürdür! AKP bu bağlamda tüm kişi ve kurumları kendisine benzetmeyi başarmıştır.
Bunları neden anlatıyorum?
FOX TV’ye büyük haksızlık…