Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sertaç Eş, siyaset kulislerinden iyi haber alan ve bunu kendi yorumuyla köşesine taşıyan başarılı bir gazetecidir. Sertaç Eş, birkaç gün önce yayımlanan köşesinde, CHP’nin bazı kurmaylarıyla yaptığı görüşmeyi aktardı.
Sertaç Eş’in köşesini okurken, “Eyvah, korktuğumuz başımıza geliyor” diye geçirdim içimden…
Neden mi?
Meslektaşımızın aktardığına göre, CHP’nin kurmayları şöyle düşünüyormuş:
“Geçmiş dönemde ülkenin iyi yönetilmediğini topluma anlatmaya çalışıyorduk. Ancak artık işimiz daha kolay. Vatandaş, her türlü zorluğu derinden hissederek yaşıyor. Muhalefet adayının kazanma sorunu yok. Koşullar hazır, sürecin iyi yönetilmesi gerekiyor.”
GARİP BİR BAKIŞ AÇISI…
Bu ve buna benzer yorumları, konuştuğum görüştüğüm CHP’li yetkililerden ben de duyuyor; bu görüşlerin hiç de gerçekçi olmadığını kendilerine söylüyorum. Ancak ne yazık ki; başta CHP’liler olmak üzere neredeyse tüm muhalefet partilerinin yetkilileri “Bu iş artık bitti” havasından bir türlü sıyrılamıyor…
Oysa ki; gerçek hiç de öyle değil….
AKP tüm kamuoyu araştırmalarında hâlâ yüzde 30 bandında görülüyor!
Muhalefet partilerinin kurmayları, derinleşen ekonomik krizin seçmenin tüm duygu ve düşüncelerini derinden etkileyeceği ve bunun sandığa yansıyacağını düşünüyor.
Peki o halde AKP nasıl oluyor da hâlâ yüzde 30’lar bandında dolanıyor?
Demek ki; “Nasıl olsa ekonomik kriz var, AKP bu krizin
karşısında dayanamaz” demek
ve rehavete kapılmak gerçekçi değil.
ALTERNATİF OLAMIYORSAN…
Bilinen bir gerçektir:
Muhalefet partileri, kriz dönemlerinde alternatif olmayı başaramaz, seçmene güven veremez ve çekim merkezi haline gelemezse, her kriz kendiliğinden bir iktidar değişikliğine yol açmaz!
Muhalefet partileri alternatif haline gelemediği taktirde, mevcut iktidarlar krizlere rağmen, seçimlerden güçlenerek çıkarlar. Ya da en azından iktidarlarını korumayı başarırlar.
Bunun “akıl dışı” bir tutum olduğunu söylediğinizi duyar gibiyim…
Evet; haklısınız…
Ancak ne yazık ki; dünyada yapılan seçimler bu ve buna benzer örneklerle dolu…
Peki bunun sebebi ne?
Sebebi aslında çok basit: Seçmen, yaşamında hiçbir belirsizlik istemiyor…
Mevcut iktidarın karşısındaki parti ya da partiler ülkeyi nasıl
yöneteceği, krizlere karşı hangi çözümleri ortaya koyacağı ve bu
programı hangi kadrolarla uygulayacağı konusunda güven veremiyorsa,
seçmen “belirsizlik” yerine “bildiği”ni tercih
ediyor. AKP’nin 20 yıllık seçim kazanma başarısının altında biraz
da bu gerçek yatıyor.
BİZ YİNE DE UYARALIM…