Seçim takvimi yaklaştıkça, iktidarın muhalefete yönelik baskısı da artıyor. İktidar, muhalefeti susturmaya ve konuşamaz hale getirmeye çalışıyor. Elindeki tüm aparatları kullanan AKP – MHP iktidarı, muhalefetle halkın arasındaki bağı koparmayı ve kendisini alternatifsiz hale getirmeyi hedefliyor. İktidar, baskının aracı olarak kimi zaman RTÜK, kimi zaman ise yargı kurumlarını kullanıyor. Yer yer ise kolluk kuvvetleri devreye sokuluyor.
ANKETLER MORALLERİNİ BOZUYOR
Baskının bu denli artması boşuna değil…
Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, iktidarın cumhurbaşkanlığı seçimini 1. turda kazanamayacağını, seçimin 2. tura kalacağını; parlamentoda ise çoğunluğu kaybettiğini gösteriyor. Artan ekonomik kriz ve buna bağlı olarak yaşam standardının düşmesi, iktidara destek veren çevrelerin de kafasını karıştırmış durumda… İktidar, muhalefete baskı yaparak alternatif olmaktan çıkarmaya; ‘kararsız’ olarak nitelenen kesimleri de kendi çevresinde tutmaya çalışıyor.
Son günlerde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin aslında kapkaranlık bir utanç tünelinden geçtiğini gösteriyor.
HER ŞEY SUÇ!
Şu tabloya bakar mısınız?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Turken Vakfı – Ensar Vakfı ve TÜRGEV arasındaki para trafiğini açıkladığı videoyu yayınlayan HALK TV, KRT TV, TELE 1 ve Flash Haber TV, RTÜK’ün AKP ve MHP’li üyelerince cezalandırıldı. Konuşmayı yayınlayan kanallara para cezası verildi.
Oysa ki; Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma, anayasaya göre “anayasal dokunulmazlık” kapsamındadır. Dolayısıyla, bu konuşmayla ilgili olarak herhangi bir yaptırım uygulanamaz. RTÜK buna rağmen, muhalif kanallara ceza yağdırıyor.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, neredeyse 10 yıl önce attığı tweetlerden dolayı yargılandı, ceza aldı, hapse girdi – çıktı ve siyasi yasaklı hale geldi. Canan Kaftancıoğlu ve arkadaşları bugün de SBK Holding ile ilgili yaptıkları bir broşürden dolayı yargılanacaklar.