Biz son üç yazıdır küresel güç dengelerindeki değişimleri
anlatırken, hükümetin analizleri ya hiç okumadığı ya okuduğunu
anlamadığı veya ABD ile yeni bir anlaşma kotardığı ortaya
çıktı!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat’ın doğusu, yani
Amerika’nın 17 bin TIR’la silahlandırdığı PKK/PYD tarafından gasp
edilen Suriye topraklarının bir bölümü için bir süredir, çok haklı
olarak, “bizim için en büyük tehdittir” diyor ve bölgeye operasyon
yapılacağını ifade ediyordu. Gerçi yapılmıyordu ama en azından
tehdit algısı ve dışilişkiler bağlamında bir mesajın altı çizilmiş
oluyordu.
Bölgedeki önemli güçlerden bir diğeri olan Rusya da geçen hafta
Suriye hakkında “ana tehdit Fırat’ın doğusundaki Amerikan
faaliyetleridir” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Yani 500
kilometrenin üstünde sınırımız olan, Fırat Nehri’nin doğusundaki
bölgede Amerika tarafından kurulmak istenen PKK/PYD terör devleti
hakkında Rusya ve Türkiye hemfikirdi. İran’ın da bu gelişmeleri
güvenlik tehdidi olarak gördüğünü zaten biliyoruz. Ayrıca Çin de
Rusya ve İran blokuna destek veriyor. Cumhurbaşkanı’nın 180
derecesi
Ancak 20 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın
silahlandırdığı ve maşa olarak kullandığı PKK/PYD terör örgütü
tarafından gasp edilen bölge için, “Şu anda Fırat’ın doğusunda
zaten öyle ciddi manada rahatsız edici şeyler yok. Çünkü, Fırat’ın
doğusu diye zikredilen yerlere şöyle ağırlıklı baktığımız zaman
oralarda adeta çölü görürsün” açıklaması ile 180 derecelik bir
dönüş yaptı! Yani Rusya, İran ve onların ortağı durumundaki Çin’le
beraber izlenen siyasetin tam tersine Amerika’nın tehdidini
görmezden gelen bir pozisyona geçti! Elbette, “bu fakir bu görevde
olduğu müddetçe o teröristi alamazsınız” dedikten kısa b...