Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Ekim’de emeklilikte
yaşa takılanlar için; “Ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bir
dönemde bu yükü nasıl milletin sırtına yükleriz” dedi. Bunun
üzerine Ayşe Teyze mesaj yollamış, diyor ki; “Ankara ve
Marmaris’teki sarayları, uçakları, danışmanları, makam araçlarını
geçtim, 3 milyon Suriyelinin bakım masrafı kime yükleniyor?” Ayşe
Teyze konuyu gayet güzel anlamış…
Cumhurbaşkanı bir de üstüne emeklilikte yaş mağdurları için;
“bunların milletin sırtına getirdiği yük yılda 27 milyar lira”
deyince, benim de aklıma bazı sorular geldi:
Soru 1 - Bunlar dediğiniz emeklilik hakkı kazananlar, bu milletin
ferdi değil midir?
Soru 2 - Laf milletten açılmışken; ülkeye kabul edilen Suriyelilere
35 milyar dolar harcandığını söylüyorsunuz. Bunun TL karşılığı 200
milyar ediyor. Sizin hesabınızla emeklilik hakkını kazananların
yükü 27 milyar lira. Emeklilik hakkını kazanan kendi
vatandaşlarınızdan 27 milyar lirayı esirgerken Suriyelilere 200
milyar lira harcamak hakkaniyetli midir? Suriye uluslararası terör
saldırısı altındayken Emevi Camii’nde namaz kılma politikası(!)
yerine, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruması için yardımcı
olsaydık da Suriyeliler kendi vatanlarında nargile içseydi, biz de
kendi vatandaşlarımızın kazanılmış haklarını verseydik daha iyi
olmaz mıydı?
Soru 3 - Madem ekonomik kurtuluş savaşı var; neden Cumhurbaşkanlığı
maaşı 1 Ocak 2019 itibarıyla yüzde 26 zamla 59 bin liradan 74 bin
500 liraya çıkartıldı? Bu durumda 2019 yılında asgari ücret dahil,
memur, işçi, emekli ve bütün kademelerde çalışanlar da en az yüzde
26 zam hatta daha üstünü alacak mıdır?
Soru 4 - Cumhurbaşkanı Erdoğan 46 yaşında emekli olmuş. Bir
Cumhurbaşkanı kendisi 46 yaşında emekli olur...