Türkiye, benzerine pek de rastlamadığı bir seçime gidiyor.
Partilerin tabanları, tavanları, ideolojileri iç içe geçmiş durumda... Eksen kaymaları, ideolojik kopmalar yaşanıyor.
Yıllardır Türk kimliğine yönelik eleştirileriyle tanınan AK Parti, milliyetçi bir dil kullanıyor. Öte yandan içindeki kripto Kürtçü ekip varlığını aynen koruyor. Erdoğan, İnce ve "Bay Kemal" söylemleri üzerinden sadece CHP'yi hedef alarak kendi kitlesini domine etmeye çalışıyor. Birleştirici ve huzur vaat eden bir dilden ziyade kavgaya ve mücadeleye dayalı söylem esas alınıyor. En ufak farklı bir sese tahammül yok. Bu yüzden medya sermayesi tamamen domine edilmiş durumda. AK Parti, vatandaşın gözünde rakip olarak "CHP"yi konumlandırmak istiyor. Bu yüzden muhalefetten sadece İnce medyada yer bulabiliyor. Ama bunu yaparken milliyetçi seçmenin de kopmaması için Mustafa Kemal Atatürk eleştirileri şimdilik ertelenmiş durumda.
CHP ise kendi tabanıyla, tarihiyle ilgili kritik bir hatadan son anda döndü. Neredeyse Abdullah Gül'ü çatı aday olarak ortaya sunacaklardı. Akşener'in itirazları olmasa aynı notanın iki farklı tonu (Erdoğan ve Gül) karşılıklı rakip olacaktı. Muharrem İnce ile kendilerinin dahi ummadığı bir hava yakaladılar. İnce, CHP'nin klasik söylemlerinden ayrılarak doğrudan "tek adam eleştirisi" yapıyor. Bu yaklaşımı özellikle CHP seçmeninde bir coşku oluşturmuş durumda.
İYİ Parti, milliyetçi bir iskeleti olmasına rağmen her yere mesaj vermeye çalışıyor. En büyük handikapları ise medyada yer almamaları. Bu sürecin belki de en çok sansüre ve saldırıya uğrayan partisi konumundalar. İnsanlar, Akşener'in ne söylediğini ne düşündüğünü bilmek istiyor. Akşener'in hasbelkader davet edildiği programlarda aldığı reytingler, İYİ Parti'nin en çok merak edilen parti olduğunu gösteriyor. Hükümete yakın gazete ve televizyonlardan gün boyu hakaret ve iftiraya uğruyorlar.
MHP'de durumlar ise alabildiğine rutine bağlanmış durumda. "Bir an önce 24 Haziran bitse de açıklama yapmak zorunda kalmasak" havasındalar. Doğru düzgün bir miting bile tertip edilemiyor. İdeolojik yıkımın ve taban kaymasının en çok yaşandığı parti konumundalar.