Cumalara hutbeler aracılığıyla siyaset sokuldu mu?Sokuldu.İnsanların dişlerinden, tırnaklarından artırdıkları ve hayır için verdikleri paralar, devlet kurumlarının onayladığı birçok yardım kuruluşu tarafından amaç dışı kullanıldı mı?Kullanıldı.Televizyonlarda ahkam kesen, kendilerine çeşitli sıfatlar takan birçok şahıs, kadınların kahkaha atmasından, taktıkları başörtüsünün ölçüsüne kadar karıştı mı?Karıştı.Çocuk gelinler ve çocuklara yönelik taciz oranları artarken buna tepki göstermesi gerekenler sustu mu?Sustu.Kendilerini "ehli sünnet" olarak gösteren birçok tarikatın içlerindeki skandallar defalarca gün yüzüne çıktı mı?Çıktı.Skandal geçiştirilmemeliSon olarak; Diyanet'in resmi sitesine bağlı "Dini Kavramlar Sözlüğü"ndeki yorum tartışma konusu olduTartışmalı ifadeler şu şekildeydi: "Sözlükte 'ulaşmak, yetişmek, iş gayesine varmak gibi' anlamlara gelen bulûğ, fıkıh terimi olarak, bir kimsenin çocukluk dönemini bitirip, ergenlik çağına ulaşması demektir. Bulûğ çağına ulaşan kimseye bâliğ denir. Ergenlik yaşı çocuğun vücut yapısına ve iklim şartlarına göre değişebilir. İslâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması, baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiilî olarak bâliğ olmalarıdır.