"Analar ağlamasın" diyerek tek evladını da vatan topraklarına bırakan şehit anasıyla, terörist anasını bir tuttular."Valilerimize talimat verdik, geçişlerine müdahale edilmeyecek" sözleriyle, anayasada ve kanunda olmayacak bir şekilde teröristlerin her yere doluşmasına göz yumdular."Evlerde sivil olabilir" diyerek bomba tuzaklı evlere gencecik aslanları yolladılar…Evlerde bomba olması bilinmesine rağmen, kaymakamların atış izni vermemesi nedeniyle evlere girilmek zorunda kalındı. Oysa evler çoktan boşaltılmış, her yerine bombalı düzenekler kurulmuştu. İçeriye girdiğiniz an gözle görülmesi mümkün olmayan tuzaklara yakalanıp, bombayı harekete geçiriyordunuz. Taş binalar aniden çökerek Mehmetçiğimize, polisimize mezar oldu.Sonuç, binin üzerinde şehit!Çözüm sürecinden bahsediyorum; 'milli kardeşlik projesi' diyerek yutturulan, yüzlerce genç fidanımızı ölüme gönderen o hain süreçten.Tüm bu skandallarda tek bir hesap veren olmadı.Daha da kötüsü kanunda yoktu, anayasada yoktu. Çözüm süreci kanunlara, anayasaya uyulmadan yürütüldü. Hatta bir dönem Abdullah Öcalan; "Bu yürütülen görüşmeler ve alınan kararlar ileride başınıza iş açabilir, bir mutabakat ortamı oluşturulması, resmiyete dökülmeli" ifadelerini kullanmıştı.Sonrasında Dolmabahçe'deki skandal görüntülere imza attılar.