Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti, kurulduğu günden itibaren Türk siyasetine önemli bir hareketlilik getirdi.Siyaset kulislerinin, gazetecilerin, yazarların başlıca tartışma ve sohbet konusu "İYİ Parti başarılı olur mu" üzerine kurulu.İYİ Parti'nin bu süreçte önemli avantaj ve dezavantajları var.En büyük avantaj; siyasetin sıkışması. İnsanların "yeni" ve "temiz" bir siyaset beklentisi olduğu mutlak.Dezavantaj ise; "dava partisi mi olacaklar, merkez mi, sağ mı, sol mu" muamması ve iktidarın devlet kurumları, sermaye ve medya aracılığıyla gerçekleştirdiği yoğun baskı... İzleyecekleri yöntemlerle bu dezavantajı bir avantaj haline de dönüştürebilirler.***İYİ Parti ile ilgili en çok konuşulanların başında "parti programı" geliyor.Program üzerinden; tartışmalar, yorumlar, eleştiriler, savunmalar geliştirildi.Parti programının hazırlanması sürecine ilişin Sayın Akşener ile görüşme fırsatımız oldu.Akşener programa ilişkin, "Bugüne kadarki en demokratik, en katılımcı program ve tüzüğü oluşturduk" şeklinde söze başladı. Özellikle aydınların, yazarların, gençlerin parti programını didik didik etmelerinden, okumalarından son derece memnun.Akşener gelen eleştiriler ve yorumlar karşısında "Bu durum bize, partiye yönelen ilginin ne denli büyük olduğunu gösteriyor. O yüzden bu tartışmaları, yorumları çok yakından izliyorum" ifadelerini kullandı.Türkiye'de parti programları genellikle bir rutin işleyiş, yapılması gereken zorunluluk gibi görülür. Akşener buna en başından karşı çıkarak, "Eğer partilerimiz programlarının dışına çıkmasalardı Türk siyaseti bu hale gelmezdi" sözleriyle programa verdikleri öneme vurgu yapıyor."Yaptık, oldu" düşüncesinin çok ötesinde bir program oluşturduklarını belirten Akşener, kullandıkları yöntemi de detaylarıyla anlattı.Akşener sürecin başlangıcını, "Herkesten görüş aldık. Farklı düşüncelerdeki birçok kanaat önderinin, yazarın, iş insanlarının, kadınların, gençlerimizin fikirlerini sorduk. Hiç aklımıza gelmeyen, hiç beklemediğimiz görüşler ortaya çıktı. Sonrasında bu görüşleri yazılı hale getirmelerini istedik. Yüzlerce insanın katılımıyla binlerce sayfalık dokümanımız oluştu" şeklinde özetledi.Bu yoğun metinleri bir havuzda topladıklarını belirten Akşener, hepsinin oluşturulan komisyonlarda okunarak kısaltıldığını ve derlendiğini şu sözlerle belirtti: "İlk aşamada 183 sayfaya inen program, tüm maddeler teker teker oylanarak 70 sayfaya indirildi."Dil bütünlüğünün sağlanması için nasıl bir yöntem izlendiğini sorduğum Akşener şu ilaveyi yaptı, "Parti programını kısaltmakla iş bitmedi. Önce, editöre gönderildi, orada dil bütünlüğü sağlandı. Maddi hatalar giderildikten sonra internette, sadece belirli kişilerin ulaşabileceği 'google drive'a yüklendi. Buradan herkes indirip notlarını çıkardı. Sonrasında Bursa'da çalıştaya girilip program ve tüzük için 2 ayrı grup eş zamanlı çalışıldı."Buradaki tartışmaların hiçbirisine dahil olmadığını belirten Akşener, sadece parti tüzüğünde 3 konuyu rica ettiğini söyledi ve o konuları şöyle sıraları: "Kadın kolları olmayacak, kadın kotası uygulanacak, genel başkanın görev süresi 2 dönemle sınırlı olacak."2 dönemi kabul ettiremediğini belirten Akşener genel başkanlık süresinin 3 dönemle sınırlandırıldığını söyledi.Parti programına bir cümle bile eklemediğinin altını çizen Akşener, bu konularda akademik yönteme verdikleri önemi ısrarla vurguluyor.Akşener, parti programının "kapalı kapılar ardında sınırlı isimlerin bir araya gelerek yazdıkları bir metin" yorumuna şu sözlerle karşı çıkıyor: "Bugüne kadar Türk siyasetinde belki de bir ilki başardık. Hiç bu denli geniş katılımlı, istişareye açık bir program yazılmamıştı." ***Akşener özellikle gençlere çok güveniyor. Parti programının yazılması, sürecin değerlendirilmesi, teknik altyapının hazırlanması noktasında en büyük yükü gençlerin çekmesi bu güveni doğruluyor.İYİ Parti'nin programına yüzlerce kişinin iştirak etmesi, çalıştay ile son şeklinin verilmesi, maddelerin tek tek oylanması... Tüm bu süreçte genel başkanın programa dahil olmayıp, yapılanları onaylaması demokrasi açısından gerçekten çok önemli.Parti teoride gerçekleştirdiği yöntemleri, istişare mekanizmalarıyla güçlendirip pratikte de başarabilirse Türk siyasetinde önemli bir eşik aşılmış olacak.