Toplumlar sürekli bir değişim içindedir.
Değişim süreçleri, bugünden yarına gerçekleşmez. Bazen on yıllar, bazen yüz yıllar alır.
Bulunduğumuz coğrafya açısından konuya yaklaştığımızda bu süreçler biraz daha hızlı yaşanıyor. Devletlerin kurulması, toplumların birbirine yabancılaşması, iç savaş gibi konular sürekli gündemimizde. Hemen yanı başımızdaki coğrafyalar, sınırlar makasla kesilir gibi parçalandı.
Aslında bu durum geri kalan demokrasilerin, güçlü demokrasiler ve ekonomiler tarafından da kullanıldığı yeni bir sömürgeleştirme biçimi.
"Yeni sömürgeleşme biçimi" sadece dış faktörlerle açıklanamaz. Bir de sömürülmeye, tüketilmeye, köleleştirilmeye giden sürecin iç faktörleri vardır. Buzdağının görünmeyen ama en etkili tarafı da burasıdır.
Modern devletlerin birbirlerine üstünlük sağladıkları artı değer de tam olarak burada başlar; donanımlı bireyler...