Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkiye'nin içinde bulunduğu konum her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.
Önlenemez nüfus artışı, birçok şehirde sosyal dokunun bozulması ve göç süreciyle birlikte kültürel değişim ülkemizi olumsuz etkiliyor.
Şu anda devletin en öncelikli politikası, tüm birimleriyle birlikte Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü üzerine projeler geliştirmek olmalı. Ancak bu yapılmadığı gibi, dış kaynaklı girişimlerin, organizasyonların tam ortasında kalıyoruz.
Geçtiğimiz hafta, Soros'un desteklediği Açık Toplum Vakfı'nın Suriyeli sığınmacılara ilişkin Türkiye'de yaptıkları faaliyetlere değinmiştik. Bu kamuoyuna duyurulan bir projeydi. Bir de bizim bilmediğimiz, gizli yapılan çalışmalar var. Hepsinin ortak amacının Suriyeli nüfusun Türkiye'ye entegrasyonu olması oldukça dikkat çekici.
Avrupa Birliği ülkeleri de bu süreçte aktif rol oynuyor. Kendi ülkelerine tek bir Suriyeliyi bile kabul etmeyen birçok AB ülkesi, iç meselelerimize aktif bir şekilde katılarak, Türkiye üzerinde gelecek tasarımı yapıyor.
Geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) eliyle başlatılan "Mahir Eller Projesi" bu duruma çok güzel bir örnek teşkil ediyor.