Danıştay'ın "Andımız" kararı sonrası ortaya çıkan tablo gösteriyor ki, Türkiye'nin en uç noktalarına sızmış, devlet kurumlarına ve STK'lara girmiş çok ciddi bir yapı var.
Bu yapı Türklük lehine bir gelişme olduğunda birbirinden bağımsız bir şekilde ortaya çıkıp, meydan okuyor, "yasakçı zihniyete karşıyız" diyerek Türklüğü yasaklamak istiyor.
Sokakta, ekranlarda, gazetelerde Mustafa Kemal Atatürk ve şahsında Türk devleti alenen aşağılanıyor, faşistlikle suçlanıyor.
Öğrenci andı gibi uygulamaların ancak üçüncü dünya ülkelerinde olabileceği iddia ediliyor.
Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi ve Türklüğüne sahip çıkması küçümseniyor.
Tıpkı çözüm sürecinde her yanımızı saran, memleketi kemiren düşünceler gibi. Tıpkı memleketin altını üstüne getiren atık düşünceler gibi. Bu şuursuz düşünceler yüzünden bugünkü "kimliksiz devlet" yapısına sürüklenmedik mi?