Kimler kuruyor, kimler
destekliyor? Ne zaman? Nerede? Neden şimdi harekete
geçildi?
Bir çırpıda bu soruların
sorulduğu biliyorum..
Hepsinin cevabını birazdan
okuyacaksınız..
TRENDEN İNENLER
KİM?
Önce bazı hatırlatmalar
yapalım..
Cumhurbaşkanı Erdoğan 21 Ocak’ta
Ordu’da “BİRİLERİNE” göndermeler
yapmıştı:
-“Onlar hep gölgelediler, hep
lekelediler ve onlarla da yol yürüyemedik. Onlar yol ve dava
arkadaşı olmadılar, yolda bıraktılar. Bunların sizler zaten kimler
olabileceğini biliyorsunuz..”
-“Yola çıktık, milletvekili
oldular, belediye başkanı oldular, bakan oldular.. Trenden inenler
bir daha zaten bu trene binemediler, binemeyecekler.. Sadakatin
asıl olduğunu bilmeyenler trenden düştükleri yerde
kalırlar..”
ANKARA’DA HAREKETLİ
GÜNLER
Birazdan yazdıklarımızı okuyunca
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri niye sarf ettiğini daha iyi
anlayacaksınız..
Gaziosmanpaşa ve
Çukurambar’daki bürolar 15 gündür çok
hareketli..
Saatler süren görüşmeler
yapılıyor..
Girenler, çıkanlar
var..
Yeni bir çatı çatılmak
isteniyor..
KURUCULAR KURULUNDA OLMAK
İSTER MİSİNİZ?
İş adamları ve eski siyasiler
aranıyor..
“Parti kuruyoruz, bizle
birlikte olmak ister misiniz?” diye
soruluyor..
Kaynağımız 100’ün üzerinde kişiye
teklif götürüldüğünü söyledi..
Abdullah
Gül’ün “Hayır Cephesinin adayı” olduğunu
Türkiye bu köşeden öğrenmişti..
Kemal Kılıçdaroğlu son dakikaya
kadar umutla bekledi..
GÜL OLMADI, BABACAN OLUR
MU?
Küçük bir hatırlatma yapalım ki
eksik bir şey kalmasın..
Abdullah Gül adaylıktan
vazgeçince Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Ali Babacan hamlesi
gelmişti..
Yani her şey Haziran 2018’de
başlamıştı..
Mini zirvenin ardından
Ali Babacan’ın bir süre daha beklenmesine karar
verilmişti..
BABACAN’I GÜL VE
DAVUTOĞLU İKNA ETTİ
Ulaştığımız bilgilere göre Ali
Babacan’ı Abdullah Gül ikna etti..
“Biz arkanda olacağız..
Seni yalnız bırakmayacağız” dediğini
öğrendik..
Burada ilginç olan
şu;
Abdullah Bey hangi
sebeple Ali Babacan’ı öne sürüyor?
Neden kendisi direkt olarak işin
içine girmiyor?
“Sen
gençsin..” diyormuş..
İkna olayının ardından Ahmet
Davutoğlu’nun da devreye girdiği bilgisine ulaştık..
Abdullah Gül gibi benzer ifadeler
Ahmet Davutoğlu tarafından da kullanılmış..
Son durumda;
Abdullah Gül ve Ahmet
Davutoğlu tarafından Ali Babacan vitrine
çıkartılıyor..
Ahmet Davutoğlu’nun
Gaziosmanpaşa’daki bürosundaki hareketliğin nedeni bu olsa
gerek..
YENİ PARTİ VEYA
SAADET
Ağır abilerini arkasına alan Ali
Babacan’ı kim tutar..
Bakalım 31 Mart’a kadar daha
neler duyacağız?
Bununla da bitmedi
ama..
İşin içinde başka isimler de
var..
Kim mi?
Birazdan okuyacaksınız.. Ama emin
olun şaşırmayacaksınız..
3 seçenek üzerinde
duruluyor:
1-Ali Babacan’ın genel
başkan olacağı yeni bir parti kurulacak..
2-Saadet Partisi yeniden
yapılandırılacak ve Ali Babacan, Saadet’in genel başkanı
olacak..
3-Fatih Erbakan’ın
Yeniden Refah Partisi ile yürünecek..
Parti ile görüşülmüş ama Fatih
Erbakan’ın henüz haberi yok..
Sorduk öğrendik..
“Haberi yoksa bu iş nasıl
olacak?” diye..
Yeniden Refah Partisi genel
başkan yardımcılarından biri ile birkaç kez
görüşülmüş..
(Bu ismi şimdilik
yazmıyoruz)
Güya Fatih Erbakan’ı o
genel başkan yardımcısı ikna edecekmiş..
Saadet Partisi işi zaten
tamam..
Kapılarını sonuna kadar
açmış..
“Gelin gelin” diye hazır kıta
bekliyor..
Saadet olayı bizzat
Abdullah Gül tarafından takip ediliyor..
ANAHTAR
İSİM:
KEMAL
KILIÇDAROĞLU
Şimdi bam teline basmanın zamanı
geldi..
Aralık 2018 başında Abdullah Gül
ile Kemal Kılıçdaroğlu 4 saat süren bir görüşme
yapmıştı..
Merak etmiştik:
Siyasi olarak da ayrı
dünyaların insanları olan iki kişi bu kadar uzun ne görüşmüş
olabilir?
İşte şimdi her şey ortaya
çıktı..
Bu görüşmede, Kemal
Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’e önemli sözler
vermiş..
Kendisini, CHP’yi, İYİ
Parti’yi bağlayarak hem de..
“CHP VE İYİ PARTİDEN 20
VEKİL VERELİM..”
Kemal Bey, Abdullah
Bey’den elini çabuk tutmasını istemiş..
Ne yapacaksanız 31
Mart’tan önce yapın demiş..
CHP, İYİ Parti, Saadet ve
HDP ittifakına destek istemiş..
Karşılığında da tam 20
milletvekili vadetmiş:
-“CHP ve İYİ Parti’den 20
vekil kaydırırız, TBMM’de size grup da
kurarız..”
Tamam, CHP’yi anladık ama İYİ
Parti adına nasıl söz verebiliyor?
KILIÇDAROĞLU İLE
KESİNTİSİZ İLETİŞİM
Edindiğimiz bazı önemli
bilgiler daha var:
-Abdullah Gül’ün Kemal
Kılıçdaroğlu ile sürekli iletişim içinde olduğunu
öğrendik..
-Sık sık telefon
görüşmeleri yapıyorlarmış..
“Tarafsız” kalma adına AK
Parti’ye kapılarını kapatan bir kişinin CHP ile bu kadar içli dışlı
olması da dikkat çekici değil mi?
Bu noktada yorumu sizlere
bırakıyorum..
Recep Tayyip
Erdoğan’ın;
Dışişleri Bakanı,
Başbakan,
Cumhurbaşkanı yaptığı bir isimden
hamle üzerine hamle geliyor..
Ali Babacan aynı
şekilde..
Daha bıyıkları bile
terlememişti..
Türkiye’nin en genç bakanlarından
biri oldu..
Erdoğan ona ekonomi yönetimini
teslim etti..
Hep arkasında
durdu..
Neyse..
Uzatmaya hiç gerek
yok..
Herkes her şeyi çok iyi
biliyor..
Birileri yine hummalı
hazırlık içinde..
Umutları bu kez 31
Mart...
Bütün planlar Erdoğan’ın
tökezlemesi üzerine kurgulanıyor..
Geziden beri hep aynı hep
aynı..
Sonuçta hep Türkiye
kazanıyor..
“Beka” tartışmalarına bir
de bu açıdan bakın lütfen!..