Otellerde büyük büyük duvar
saatleri asılıdır..
Dünya başkentlerindeki zamanı
görebilirsiniz..
Ama yazının konusu zamanla,
vakitle alakalı değil..
Kaşıkçı olayı ile
başlayalım..
Tüyler ürperten, insanlık dışı
olayın detaylarını artık hepimiz biliyoruz..
Bütün dünya da
öğrendi..
Ne acı değil mi?
Sonunda “tiyatro
sahnesi” yavaş yavaş kapanıyor..
Yabancı basının doğru ve
gerektiği şekilde bilgilendirilmesi manipülasyonları
önledi..
İçeride detayların
yazılmasının gereği de yoktu zaten..
Konu bizimle direkt alakalı değil
ki..
İlk kez bir şey tam da
olması gerektiği gibiydi..
Türkiye olayı baştan sona çok iyi
yönetti..
Hiçbir şeye kayıtsız
kalmadı..
Bazı ülkeler gibi “olay
olmamış” rolü de oynamadı..
Uluslararası hukuk kuralları
çerçevesinde adımları attı..
Daha ne yapsın?
Tereyağından kıl çeker
gibi işi bitirdi..
Geçen hafta yazdığımız
gibi olay birinin üzerine yıkılacaktı:
O da “Başkonsolos”
oldu..
SUUD ÇABUK
UNUTTU
11 Eylül saldırılarının
Suudlar tarafından finanse edildiğine yönelik iddiaları
hatırlayın..
Çok değil daha 1,5-2 sene
önce..
ABD Kongresi 11 Eylül’den Suudi
Arabistan’ı sorumlu tutan yasayı onaylamıştı..
Batı bütün gücüyle
Suudların üzerine çullanırken yanında sadece Türkiye
vardı..
Cumhurbaşkanı
Erdoğan “Bu karar suçların şahsiliği ilkesine
aykırıdır” demişti..
Arabistan’ın elinden
tutmuştu..
Uluslararası platformlarda
Suudlara yardım etmişti..
Kral Selman’ın Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ı uçağın kapısında karşıladığı günlerden söz
ediyoruz.
Suriye’de terör örgütlerine karşı
Türkiye ile aynı çizgide duran Suudi Arabistan vardı..
Sonrası malum:
-Gizli el kısa sürede
Suudları 180 derece ters yöne çevirdi..
-Türkiye’ye karşıtı
cephenin finansörlüğüne soyundurdu..
-PKK/YPG’ye doğrudan
destek veren ülke konumuna getirdi..
Buna rağmen Türkiye
soğukkanlılığını korumaya, abi gibi davranmaya devam
ediyor..
Suud basınında döndürülen Türkiye
ve Erdoğan karşıtı haberlerin arkasında kim var sizce?
İsrail ve BAE..
Suud yönetimi bunlara gözlerini
kulaklarını tıkamış durumda..
BİRKAÇ GÜNDE KAPANIR
SANDILAR
2018 yılının dünyasında hem
de..
Suudi Arabistan’ın İstanbul
Başkonsolosluğunda yaşanan olay akıl alır gibi değil..
Sanki;
-İsrail yakınlaşmasının
sağladığı avantajla Batı medyasının görmezden geleceği
düşünülmüş..
-Daha önceki
kuralsızlıklarda yapıldığı gibi ses çıkarılmayacağı tahmin
edilmiş..
-Yemen’deki karartmanın
burada da uygulanacağı öngörülmüş..
-Türkiye’nin de olayın
üzerine fazla gitmeyip kriminal bir vaka gibi kapatılacağı
sanılmış..
TRUMP BATI BLOKUNU
DAĞITTI MI?
İlginç olaylar
oluyor..
Trump, Almanya, Fransa, İngiltere
demeden veriyor veriştiriyor..
Batı blokunda ciddi bir
tahribattan söz edilebilir..
Kırılmalardan da..
Başkan Trump’ın, Kaşıkçı olayına
bakışı tek taraflı..
Zaman zaman sesini yükseltse de
konuya tamamen ekonomik çıkarlar açısından bakıyor..
Suudlara korku vererek yeni
satışlar, kârlar peşinde..
TÜRKİYE
NEREDE?
Dünyayı “Trump
öncesi ve sonrası” diye ayırırsak yanlış
olmaz..
Siyasal ve askerî
çıkarları için “ekonomiyi” silah gibi
kullanıyor..
Bu da yeni kutuplaşma ve
bloklaşma hareketini getirdi..
Türkiye’nin önemini kaybettiğini
sananlar yanıldılar..
İşte şekil 1/A’da olduğu
gibi:
Kaşıkçı olayı..
Türkiye’nin küresel
gelişmelere verdiği yönü göremeyenlerin aklı yeni yeni başına
geliyor..
YENİ ASİMETRİK
BAKIŞ
ABD Başkanı son dönemde iki şeyi
çok iyi yapmaya başladı..
-Gelişmiş ülke
ekonomilerini korkuttu..
-Siyaseten asimetrik
davrandığı ülke yöneticilerini de hizaya
soktu..
Yaptığı çok basit:
Bir başka ülke üzerinden
korkutarak güvenlik satıyor..
-İşte Japonya’ya Kuzey
Kore..
-BAE ve Suudi Arabistan’a
İran..
-Katar’a Suudi
Arabistan..
KORKMAYANLAR DA
VAR!
Bu ülkelere yüz milyarlarca
dolarlık silah satışları yapıldı mı?
-Evet yapıldı..
Seçimlerden önce ABD halkına
vadettiği America First (Önce Amerika) sözünü yerine getirdi
mi?
-Evet kesinlikle..
Ancak hizaya sokamadığı ülkeler
de var:
Almanya, Fransa, Türkiye
ve Rusya..
Ne yaptıysa bu 4 ülke istediği
çizgiye bir türlü gelmiyor..
Ekonomiyi, Suriye’yi, İran’ı
kullandı yine başaramadı..
Hatırlayın BM Genel Kurulunda
Almanya’yı açıktan tehdit etti..
Rusya ile enerji iş birliğinden
rahatsız..
Alman otomobillerinin ABD’ye
girmemesi için yapmadığını bırakmadı..
Buna rağmen Almanlar, ABD’nin
Rusya ambargosuna kayıtsız kaldı..
Hatta “Doğalgazda” çekinmeden
Rusya’ya daha bağımlı gelecek adımlar da attılar..
YENİ ÜÇGEN
OLUŞTU
Özetle; Trump’ın hamleleri kısmen
ters tepti..
Hatta
Ankara-Berlin-Moskova hattında stratejik iş birliği süreci
hızlandı..
Haritaya bakın..
Âdeta bir üçgen
oluştu..
Bu üçgen içinde yer almak isteyen
başka ülkeler de var..
Önümüzdeki dönemde
Ankara-Berlin-Moskova hattını iyi izleyin!