Önce genel perspektiften
bakalım.. Problemleri kendi düzlemlerinde
değerlendirelim..
Evet, zor günlerden geçtiğimiz
doğru..
Ama ilanihaye kar, yağmur,
fırtına olmayacak..
Güneş de açacak
elbet..
Türkiye, gücünü, etkisini 15
Temmuz sonrasında daha iyi anladı..
Problem ne kadar büyük veya çok
boyutlu olursa olsun artık fark etmiyor..
Hepsi
yönetilebiliyor..
Bu kabiliyete çoktan
ulaşıldı..
DOLAR FİYATI TEK
PARAMETRE DEĞİL
Aslında son dönemde ekonomi ve
dış politikanın iç içe girdiğini söyleyebiliriz..
Ankara-Washington arasında hatlar
açık..
Telefonların biri açılıyor diğeri
kapanıyor..
Hareketlilik hafta başından beri
devam ediyor..
Görüşmeler birkaç ayrı
kanal üzerinden yürütülüyor..
Dolar fiyatı belki bu süreçte çok
öne çıktı..
Ama olayları sadece dolar fiyatı
üzerinden analiz etmek yanlış olur..
Bulanık suda fırtına koparmak
isteyenler mevcut..
NİYE GECE
YARISI?
Önümüzde önemli bir süreç
var..
Fark ettiniz mi
bilmiyorum?..
Dolar spekülasyonları hep gece
yarıları gerçekleştiriliyor..
Saat 01.00’de kim o kadar
dolar talebinde bulunur ki?
Talep sebebiyle kurdaki
artış bir ara yüzde 5’lere kadar yükseldi..
Ki Merkez 2.2 milyar doların
kullanımını serbest bırakmıştı..
Ardından karşı hamle
geldi..
Türkiye ile ABD arasında ön
mutabakat sağlandığı haberi kuru gevşetti..
Piyasalarda gece yarıları
ne olup bittiğine dikkat edilmeli..
NEWSWEEK
OLAYI
Tüm bu hareketliliğin arasında
Newsweek’te yayınlanan makale dikkatlerden kaçmamalı:
-“Türkiye
dönüştürülmelidir..”
Anlamı: Gezi, 17-25
Aralık ve 15 Temmuz’da başaramadık.. Yenisi
planlanmalı..
-“Erdoğan’a karşı ne
kadar çabuk harekete geçilirse dünya o kadar güvenli
olur..”
Anlamı: Dikkat dikkat..
Türkiye Erdoğan’la kendisine biçilen kalıpları kırdı
attı..
Benzer haberleri Alman medyasında
da görmek mümkün..
Alman medyası Türkiye’yi ekonomi
üzerinden vurmaya çalışıyor..
Newsweek aslında birilerinin
ağzındaki baklayı deşifre etti..
Bilinmeyen bir şey de değil
zaten..
Çıldırdıkları nokta
şu:
Her seferinde de kurdukları
tuzaklar ellerinde patlıyor..
Onlar 1, Erdoğan ise 3
hamle sonrasını planlıyor..
MASADAKİ BAŞLIKLAR
BELLİ
1-FETÖ
2-BRUNSON
3-F-35
4-S-400
5-HALK BANKASI VE HAKAN
ATİLLA
6-ABD’NİN İRAN AMBARGOSUNA
TÜRKİYE’NİN UYMASINI İSTEMESİ
7-PKK VE YPG’YE VERİLEN
SİLAHLAR
HEYET KİMLERDEN
OLUŞACAK?
Bu süreçte Dışişleri Bakanı
Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Pompeo ile 2 kez yüz yüze; en az 5-6
kez de telefonla görüştü..
Şu an diplomasi
yürürlükte..
‘Arka kapı
diplomasisi’ demek sanki daha doğru
olur..
Külliye ile Beyaz Saray
arasında da hatlar açık..
Ankara’dan kısa süre içerisinde
Washington’a “çözüm
heyeti” gidecek..
Heyette 3 veya 4 Bakanlıktan
isimler olacak..
ÖN MUTABAKATIN
ANLAMI
Dün çok tartışıldı..
ABD ile ön mutabakatın anlamı
aslında çok açık:
-“Taraflar gerginliği
tırmandıracak yeni adımlar atmayacak..”
Gelinen noktaya bakılacak olursa
bu bile çok önemli bir gelişme..
Pentagon açıklamaları da yumuşama
sinyali şeklinde değerlendirilebilir:
-“Siyasi gerginlik
askerî iş birliğimizi etkilemeyecek..”
Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği
güne noktayı koydu:
-“Gerginliklere rağmen
ABD Türkiye'nin sağlam dostu ve müttefiki olmayı
sürdürmektedir"
HAKAN ATİLLA BAŞKA BİR
KONU
Bazıları Rahip Brunson’ın
karşılığı Hakan Atilla’ymış gibi yazılar yazıyor..
Bu mantıkla bakacak
olursak Rahip Brunson’ın karşılığı çok net
FETÖ’dür..
Aynı kişiler rahibin masum
olduğunu yorumları da yapmıştı..
Mahkeme hâkimi gibi hüküm
vermekten geri durmamışlardı..
Problemin kaynağı olan
başlıklar belli..
Her şey açık açık
konuşulacak..
Türkiye’nin de ABD’nin de
talepleri çok net..
Bir orta yol elbette ki
bulunacaktır..
Pazarlık zaten diplomasi
demek değil mi?
-Her şey uluslararası
hukuka uygun..
-Uluslararası ve ikili
anlaşmalar bu türden pazarlıkların yapılmasını salık
veriyor..
Trump’ın tweeti Türk kamuoyunu
rahatsız etti..
Ama adamın tarzı
bu..
Her adımını aynı şekilde
atıyor..
Bu kaba dil sadece Türkiye’ye de
yönelik değil..
Avrupa’yı, Almanya’yı da
aynı şekilde tehdit etmedi mi?
Örnekleri
çoğaltabiliriz..
Kanada’dan Çin’e..
Meksika’dan Rusya’ya, İran’a
kadar..
Türk heyeti kısa sürede
Washington’da olacak..
Sıkı bir müzakere süreci bizleri
bekliyor..
‘Her şey bir anda güllük
gülistanlık olacak’ demiyoruz..
Bakarsınız ilişkileri zehirleyen
önemli bir konu saf dışı bırakılır..
Eşik atlarken bunları yaşayacağız
tabii ki..
Çok da umutsuz
olmayalım..
Her şey hâlâ yönetilebilir
durumda..
Türkiye’nin de eli
sağlam..