15 Temmuz darbe girişimi ile Türkiye aslında perde arkasında
döndürülen dolapları da gördü..
Nasıl oyunlar oynandığını öğrendi..
Başrol oyuncularını tespit etti..
Şunu demek istiyoruz;
‘Türkiye’nin dostuyum, müttefikiyim’ diyenlerin 5 yıldızlı
yalanları ortalığa saçıldı..
‘Dost’ görünenlerin aslında ‘Türkiye düşmanı’ oldukları gün yüzüne
çıktı:
- Almanya, FETÖ ve PKK’ya güvenli liman olmadı mı? (Almanya dün 196
FETÖ’cünün iltica talebini kabul etti..)
- 15 Temmuz’un aslında bir NATO darbesi olduğu ortaya çıkmadı
mı?
- “ABD ve Türkiye stratejik ortak” diyen Washington yönetimi,
PKK’ya 3 bin tır silah göndermedi mi?
- 17-25 Aralık’ın ikizi FETÖ eliyle şimdilerde New York’ta açılan
dava ile hortlatılmak istenmiyor mu?
- Almanya ve ABD artık açıktan Türkiye’ye silah ambargosu
uygulamıyor mu? (PKK’ya bedava silah ve istihbarat verilirken hem
de..)
- S400 alımına tepki gösterenler “Patriotları” güney
sınırlarımızdan söküp götürmedi mi?
Daha yazılabilecek onlarca örnek var..
Trump, ABD Başkanlık koltuğuna oturduğunda hepimiz
umutlanmıştık..
Neredeyse 1 yıl olacak..
Tutuklama kararı çıkartılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları
konusunda bile “Üzgünüm ama, bunlar bana bağlı değil” diyerek topu
taca attı..