Türkiye Kaşıkçı olayında müthiş
iş çıkardı..
“Planları”, yapanların başına
yıktı..
-“Türk istihbaratı
yakalar..”
-“Türk polisi
affetmez..”
Bizzat Araplar ve Batılılar
tarafından kullanılan bu cümleler önemli..
Bir taraftan da Kemal
Kılıçdaroğlu, Londra’dan “Türkiye’ye fon
götürmeyin” diye bağırırken..
Bu olayı, yoğun gündem içinde
atladık..
“Bu da yapılır
mı?” demeyin 1870-1900 arasında olanlar bire bir
tekrar ediliyor..
Aslında şaşılacak bir şey
yok..
Türkiye’yi satanlar o
zaman da vardı, şimdi de var..
Neyse biz “Kaşıkçı” konusuna geri
dönelim..
Cumhurbaşkanı detaylarıyla
anlattı..
Vahşet, cinayet, adına ne
derseniz deyin belli ki her şey planlanmış..
Roller dağıtılmış..
Tatbikatlar
yapılmış..
Dublör bile
hazırlanmış..
Her şey Hollywood
filmlerindeki gibi..
“Birileri” acaba çok mu film
izlemiş?
Sanki öyle..
Cinayet Türkiye’nin üzerine
yıkılmaya çalışıldı..
Suud ve BAE medyasında çıkan
haberler de bu yöndeydi..
Ama Türkiye cinayeti
planlayanların, gerçekleştirenlerin elini açık etti..
FETÖ
OLSAYDI!
Ne mi olurdu?
Çok basit.. Cinayet ya
kapatılır ya da Türkiye’nin üzerine
yıkılırdı..
Türkiye’yi satanlar
artık “operasyonel” değil..
Aldıkları talimatları yerine
getiremiyorlar..
Baştan beri çok iyi kamu
diplomasisi yürütüldü..
Herkes Türkiye’nin pazarlık
yapacağını sandı..
Ama yanıldı..
Türkiye’nin ciddiyetini gören
Batılı ülkeler “olay
aydınlatılmalı” dedi..
Bir Türk yetkiliye
göre…
Bu cümle ile başlayan haberler
dünya basınına dağıldı..
Süper işti..
Oyunun bozulmasında
etkili oldu..
SES KAYDINI AÇIKLAYACAK
SANDILAR!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Avrupa ve
ABD basınında manşetlerde görüyoruz..
Açıklamaları büyük ses
getirdi..
Batı basınındaki yorumlar
gerçekten dikkat çekici..
Ama içeride birileri
Cumhurbaşkanı’nın ses kaydı filan açıklayacağını
sandı!
Böyle şey olur mu?
Batı medyası;
-Türkiye ve Erdoğan’ın
çok akıllı bir şekilde hareket ettiği konusunda hepsi
hemfikir..
-18 Suudlunun iadesi ve
yargılamanın Türkiye’de yapılması talebi büyük yankı
uyandırmış..
-Veliaht Prens’in köşeye
sıkıştığı yönündeki analizler önemli..
Türkiye süreci yönetmeye devam
ediyor..
Nabza göre şerbet
vermiyor..
Tam da büyük devletlere yakışır
şekilde, somut delil ve donelerle adımlarını atıyor..
Uluslararası hukuk kuralları
çerçevesinde işlemlerini yapıyor..
HAZİNE BAKANI NEDEN
RİYAD’DA?
Trump’ın da “Bu
işlerde artık inisiyatif almayacağım, işi senatörlere
bıraktım” açıklaması dikkat çekici
bulundu..
Ama ABD Hazine Bakanı Mnuchin,
Veliaht Prens Selman’la görüştü..
Kaşıkçı cinayetinin
Selman dışında birine kesilmesinin gayet tabii ki bedeli
olacak..
Trump yine fatura
kesiyor..
ÖNCE
İSRAİL
İsterseniz fotoğrafa biraz daha
yukarıdan bakalım:
“Önce Amerika” söylemi ile
iktidara gelen Trump yeni bir şey daha yapıyor:
“Önce
İsrail” diyen ABD devlet politikasını adım adım
yürürlüğe sokuyor..
İktidara geldiği ilk günleri
hatırlayın..
Derin devlet,
Trump’ı “Rus seçim
manipülasyonları” sopasıyla iyice dövmedi
mi?
Şahin Trump o tarihlerde
uzlaşma yolunu seçti ve kendisini garantiye
aldı..
Ardından da İsrail adımları
geldi..
Kudüs’ün başkent ilanı ve İran
nükleer anlaşmasının bozulmasından söz ediyoruz..
ÜLKELERİN HEPSİ
PAZAR!
Trump, ABD’yi çok uluslu bir
şirket, kendisini de bu şirketin sahibi olarak
görüyor..
Dünyaya da Amerika’nın mal ve
hizmet sattığı “Pazar” olarak bakıyor:
-Washington dünyanın
merkezi..
-Diğer ülkeler de bu
merkezin etrafında dönen ve konum alması gereken
unsurlar..
HİÇBİR
BAŞKANA!
Trump daha önceki hiçbir ABD
başkanına benzemiyor..
Atacağı adımları direkt Twitter
üzerinden duyuruyor..
Bakanları Twitter üzerinden
kovuyor..
Gelelim bu
coğrafyaya..
Trump, önce çok para gidiyor diye
Suriye’deki ılımlı muhalefete parayı kesti..
Sonra “buralardan çıkacağız”
dedi..
Çekildi mi peki?
Hayır.. Üstüne üstlük
masraflarını da Suudların sırtına yükledi..
Trump’ın Orta Doğu’ya
bakışı ABD nizamının bakışına evrildi..
NİYE
RUSYA?
Peki sizce 20 yıl önce yapılan
Rusya ile nükleer anlaşmasını niye bozuyor?
Yaptığı şey çok basit..
Rusya tehdidini güncelliyor..
Bir taraftan da AB ile
İngiltere’nin arasını açmaya devam ediyor..
Avrupa’nın tam bağımlı hâle
gelmesi için atılan adımlar bunlar..
Sonra yine İran’a yönelecek ve
yaptırımlara uymayan şirketlere cezaları dayayacak..
Ama hem AB hem de
Türkiye, Trump’ın İsrail yanlısı ve Rusya karşıtı politikalarına
baştan beri açık çek vermedi..
KASIMDA OYLAR
TRUMP’A
Kimse merak
etmesin..
Kasım seçimlerinde kongredeki
çoğunluğunu koruyacak..
Zafer Trump’ın
olacak..
Trump aslında 2 yıl
sonraya hazırlanıyor..
2020’de 4 yıl daha ABD
Başkanı seçilmek istiyor..
ABD’de yeni iş alanları
oluşturmak, ekonomiyi canlı tutmak zorunda..
Bugünlerde Avrupa’nın önemli
başkentlerinde, önemli bir soruya cevap aranıyor:
-“Trump’ın olası 2.
başkanlığında ne yapacağız?”