Batuhan Yaşar Türkiye Gazetesi

Brunson’ı almak için savaşmak…

Rahip Brunson davası giderek ilginç bir hâl alıyor.. İzmir’deki Diriliş Kilisesi’nin Kürtlere yönelik ciddi çalışmaları var.. Kilisenin papazı da malum Andrew Brunson.. İlişki ağı üzerindeki...

29 Ağustos 2018 | 11.325 okunma
Rahip Brunson davası giderek ilginç bir hâl alıyor..
İzmir’deki Diriliş Kilisesi’nin Kürtlere yönelik ciddi çalışmaları var..
Kilisenin papazı da malum Andrew Brunson..
İlişki ağı üzerindeki sis perdesi dağılmaya başladı..
Muhammed Ahmet isimli kişi mesela..
-Rahip Brunson ile PKK/YPG arasındaki iletişimi sağlıyor..
-Hendek savaşları, Kobani ve hatta Gezi olaylarında çok etkin ve bizzat sahada..
- PKK/YPG’ye atılacak silahların koordinatlarının ABD’ye verilmesi gibi bir olay da var..
-Suruç’ta halkın galeyana getirilmesi..
En nihayetinde işin özeti şu:
Suriye ve Irak merkezli Hristiyan Kürt Devleti kurmak..
İddianame.. Tanık ifadeleri.. Görsel ve yazılı deliller..
Sonuçta kararı bağımsız mahkemeler verecek..
Bunu unutmayalım..
 
‘MASUM BİR PAPAZ’ (!)
Bunları niye mi yazıyoruz..
Avukatının açıklamalarını bütün kanallarda izledik..
O sözleri duyunca insan sormadan edemiyor:
-“Bu kadar masum, insancıl bir papaz suçsuz yere neden hapse atılır!”
Madalyonun öteki yüzünü yukarıda azıcık anlatmaya çalıştık..
Suçsuzsa bunlar ne?
Çok ciddi iddialarla karşı karşıyayız..
Dava devam ediyor..
Mahkeme bu iddiaları görmezden gelebilir mi?
Bütün hepsi araştırılacak, sorgulanacak..
Şimdi Anayasa Mahkemesine başvurudan bahsediliyor..
Hukuk prosedürü çok açık..
Her yere başvurabilirsiniz..
Olaylar, tanık ifadeleri, bilgiler, belgeler, fotoğraflar ve WhatsApp yazışmaları ortada..
Bütün bunlar masada tabii ki konuşuldu..
Kimse mahkemeleri etkilemeye kalkmasın..
Bu saatten sonra etkileyemez de zaten..
Hepimiz, bağımsız Türk mahkemelerinin kararlarına saygı duymak zorundayız..
 
TÜRKİYE SAVAŞMIYOR MU?
ABD Başkanı Beyaz Saray’da Evanjelist cemaatini ağırladı:
İki cümlesi coşkuyla alkışlandı:
-“Rahip Brunson’ın serbest kalması için savaşıyoruz.. Büyük ilerleme kaydettik..”
-“Biliyorsunuz İsrail’deki büyükelçiliğimizi Kudüs’e taşıdık..”
Öyle görülüyor ki Trump tehdit dilini bırakmış..
Artık Tweet de atmıyor..
Ama “Büyük ilerlemeden” kastı nedir bilmiyoruz..
Yaptığımız araştırmalara göre Türkiye’nin pozisyonunda bir değişme yok..
-Uluslararası hukuk, ayaklar altına alınıp Hakan Atilla kodese tıkılmadı mı?
-PKK/YPG’ye 6 bin tıra yakın silah verilmedi mi?
-FETÖ yeni bir hamle için ABD’de tutulmuyor mu?
-F-35’ler tehdit unsuruna dönüştürülmedi mi?
-Dolar ve bankalar üzerinden “terbiye çalışması” devam etmiyor mu?
Liste uzayıp gidiyor..
Türkiye hep olumlu bir adım bekledi..
Sadece ‘FETÖ dosyasının kapağının açılması’ için ne savaşlar verildi..
Kibrinden uluslararası toplantılarda bile ceketini iliklemeye gerek duymayan Trump’a hatırlatılır..
 
MASADA AYRI TWITTER’DA AYRI
Problem başlıkları ABD ile uzunca bir süredir konuşuluyor..
Masada Türkiye’yi haklı buluyorlar..
Ama sonra!
İç kamuoyuna Twitter üzerinden mesajlar veriliyor..
Parmak sallayarak Türkiye tehdit ediliyor..
 
TÜRKİYE MİLİM SAPMADI
Hemen belirtelim..
Türkiye’nin pozisyonunda değişiklik yok..
Hiçbir zaman problem, gerginlik üreten taraf da olmadı..
Kriz merkezlerinin ortasında insani dramları çözmeye odaklandı hep..
Dış politika, askerî ve ekonomi kararlarını bu minvalde alan bir Türkiye var artık..
FETÖ ve PKK’ya kulaklarını, gözlerini kapatan müttefiklerimiz var..
Peki Türkiye ne yapsın?
Oturup bir sonraki darbeyi, terör saldırısını mı beklesin?
-Bu yüzden terörü kaynağında kurutma stratejisi devreye alındı..
İki yıldır verilen refleksler yeni paradigmanın yansımaları olarak görülmeli..
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Kandil, İdlib, Doğu Akdeniz, FETÖ, dolar operasyonu..
 
SAĞA SOLA SAVRULURSANIZ…
Türk dış politikasının artık bir tutarlılığı var..
Çok değişken değil:
-İnsancıl nedenlere odaklanıldı.. (İsrail’e bu yüzden yüksek sesle karşılık veriliyor)
-Asimetrik yaklaşımlar kabul edilmiyor..
-Uluslararası anlaşmalara sonuna kadar bağlıyız..
-Eşit ifade ve şeffaflık çok önemli..
Tekrar Brunson konusuna dönelim..
Her sıkıştırılmada farklı kararlar alırsanız devlet olma vasfınızı yitirirsiniz..
Ağırlığınızı, ciddiyetinizi kaybedersiniz..
Rusya ile de benzer süreçler yaşandı..
Almanya’yla aynı şekilde..
Şimdi sırada ABD varmış, ne yapalım?
Böyle olması Türkiye’nin tercihi değil ki..
Sular bulanmadan durulmaz..
Eylül ayını bekleyelim.. Arka kapı diplomasisi çalışıyor..
Karşı taraf adım atarsa Türkiye niye beklesin ki?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Derin darbe.. 10 Haziran 2021 | 1.197 Okunma Dünya, Türk SİHA sistemlerini konuşuyor.. 09 Haziran 2021 | 757 Okunma Meral Hanım ne önerdiğinin farkında mı? 03 Haziran 2021 | 1.288 Okunma ‘Renklendirerek’ yapılan saldırılar.. 02 Haziran 2021 | 1.036 Okunma Ekrem İmamoğlu CHP’nin, Mansur Yavaş İYİ Parti’nin başına geçiyor.. 27 Mayıs 2021 | 5.697 Okunma