Algı operasyonlarına çoktan
start verildi..
Fısıltı gazetesi
çalışıyor..
“Şöyle kötü olacak”..
“Türkiye batacak”..
“Tayyip Erdoğan bu defa kesin
gidecek”..
"Bir tökezlesin yeter
ki"..
Bir taraftan karamsarlık
pompalanırken, diğer taraftan sokağı hareketlendirme çabası
var..
CHP’nin İzmir ve Ankara adayları
hem profilleri hem de söylemleri ile dikkat çekiyor..
Tunç Soyer’in babası Alparslan
Türkeş’i idamla yargıladı..
Kaç tane kalem kırdı..
Bu isim durup dururken vitrine
çıkarılmadı..
Yeter ki gerginlik olsun..
Kıvılcımlar fışkırsın..
İstanbul İl Başkanı Canan
Kaftancıoğlu’nun Genel Merkez'i tehdit ettiğini de duyduk..
Sabaha doğru iki taraf da bir
adım geri attı..
Daha doğrusu CHP Genel
Merkezi, 3 adım geriye çekildi..
Bagajdaki karanlık yükler
görünmeye başladı..
CHP Genel Merkezindeki mavi
platform var ya..
Bir tarafında altı ok, diğer
tarafında Atatürk..
Mevcut CHP’nin bunlarla maalesef
hiç alakası kalmadı..
Siyaset üretmekten
uzaklaştı..
Her seçim
öncesinde “sandığı sokağa kurma” çabası
dikkat çekiyor..
Kaos arayışları aynı
şekilde..
“Kim yönlendiriyor?” derseniz
cevabı sır değil..
HDP BÜYÜKŞEHİRLERDE
CHP’Yİ DESTEKLİYOR!
24 Haziran seçimlerinin birebir
aynısı yaşanıyor..
CHP ve HDP gizli gizli flört
ediyor..
HDP, İstanbul, Adana ve İzmir’de
aday çıkarmayacağını açıkladı..
Ulaştığımız bilgilere
göre HDP, Ankara, Antalya ve Mersin’de de CHP’yi
destekleyecek..
Sadece, CHP-HDP
ittifakını gizlemek için aşama aşama gidiliyor..
İYİ Parti’nin ittifak
içinde kalmasına çalışılıyor..
İYİ PARTİ, HDP İLE AYNI
KAREDE DEĞİL Mİ?
Ulaştığımız aşamayı gelin
birlikte değerlendirelim:
İYİ Parti,
büyükşehirlerle HDP ile aynı adayları desteklemiş olmuyor
mu?
Alparslan Türkeş’i
idamla yargılayan babanın oğlunun arkasında durmuyor
mu?
İYİ Parti’de istifalar
işte bu yüzden peş peşe geliyor..
İYİ Parti ittifaktan
ayrılacak mı?
Bakalım nereye kadar birlikte
yürünebilecek..
31 Mart sadece bir mahallî seçim
değil..
Şimdi daha iyi anlaşıldı..
MHP lideri Devlet
Bahçeli “beka meselesi” diye boşuna söylemedi..
HALK BANKASINI UĞUR
DÜNDAR’A FETÖ MÜ HABER VERDİ?
Her şey birbiri ile
bağlantılı..
Sokağı hareketlendirmeye
çalışanlar arasında Sözcü hep başrol oyuncusuydu..
Gizli saklı da değil..
Niyetini, amacını açıkça ortaya
koydu..
Cevaplanması gereken önemli bir
soru daha var..
Ağustos 2018’de Türkiye,
dolar savaşları ile karşı karşıya kaldı..
“Halk Bankasına şu kadar dolar
ceza kesilecek” lafı tedavüle sokuldu..
Ama bu konu sürekli sıcak
tutuldu..
Soğuyunca ısıtan yine
Sözcü oldu..
Sözcü yazarı Uğur
Dündar, 3 Haziran 2016’da Halk Bankası davasının ABD’de açılacağını
yazdı!
Yani 15 Temmuz darbe
girişiminden sadece günler önce..
Teknik bilgilere, ayrıntılarına
kadar..
Özetle “Türkiye
yargılanacak” diyor..
O zaman şu soruları cevaplaması
lazım..
Mahkemede soracaklardır zaten
kendisine:
-Nereden
biliyordun?
-Kim haber
verdi?
-FETÖ ile ne kadar
süredir iletişim içindesin?
“KONTROLLÜ DARBE”
İFTİRASI DA SÖZCÜ’DEN
Bunların yazılması lazım..
Hiçbir şey unutulmamalı..
Kim ne yaptı bilinsin..
Çamurla, pislik atarak
bu işlerin temizleneceğini sananlar çok yanılıyor..
Şimdi sizlere “kontrollü darbe”
iftirasının nereden çıktığını da gösterelim..
Evet
bildiniz..
Yine
Sözcü..
Necati Doğru’nun 15 Temmuz darbe
girişiminden sadece 2 gün sonra yazdığı makale..
Bu argümanı birkaç gün
sonra da Kemal Kılıçdaroğlu kullanmaya
başlayacaktı..
“Kontrollü darbe/naylon
darbe” iftirasının temelini oluşturan yazı bu..
Yine FETÖ söylemi, yine
Sözcü..
“ŞİMDİ FETÖ’YÜ SAVUNMA
ZAMANI”
Ya Emin Çölaşan’a ne
demeli?
“Karakolda doğru söyler,
mahkemede şaşar” deyimi bile kifayetsiz kaldı..
-“Fetullah ekibi
başardı.. Şimdi cemaati savunma zamanı”
Siz bakmayın verdiği
ifadeye..
Sözcü’nün arşivi orada
işte..
Açın okuyun..
İşte yalanlar ve
gerçekler..
BURAK AKBAY’IN
ETRAFINDAKİ ÇEMBER DARALIYOR
Sözcü’nün patronu Burak Akbay’ın
kirli para ilişkileri MASAK raporları ile belgelendi..
Ulaştığımız bilgilere göre
hesaplar üzerindeki inceleme sürüyor..
Başka isimler kullanılmış mı ona
bakılıyor..
Bağlantılar, linkler
araştırılıyor..
Sözcü davasının seyrini
değiştirecek gelişmeler bunlar..
Burak Akbay’a kırmızı
bülten yolda..
İki önemli soru daha
var?
1-Burak Akbay neden
ismini Sözcü künyesinden çıkardı?
2-Açıklanamayan para
trafiği ve Fehmi Koru’nun yazdıkları hakkında niye sessiz? İki
satır tekzip bile gönderememesinin altında yatan ne?
Mahkeme son duruşmada Sözcü ve
yazarları ile ilgili iki davanın birleştirilmesine karar
verdi..
“Hukuki ve fiilî
irtibat” gerekçesi ile..
Bu çok önemli..
Duruşma 12 Mart 2019’da
yapılacak..
Künyeden isim çıkarmanın
hukuki anlamda yeni bir durum olmadığı
belirtiliyor..
Yeni isimler, para
trafiği, raporlar ve kırmızı bülten hepsi bu süreçte
belirlenecek..
“Tokmak” isimli köşede “seviyesiz” yazılarla
bir kandırırsın, iki kandırırsın..
Sonra tokmak bir bakarsın
ki…