Tüm yaşananların ardından
sorulması gereken soru şu:
“Geleneksel
müttefiklik” olayı bitti mi bitmedi mi?
Ama öncesinde yapılması gereken
bazı tespitler var..
Brunson için hâlâ yas tutanlar
söz konusu..
Liste çok da uzun
değil..
CHP ve FETÖ’den
bahsediyoruz..
Aslında hiç şaşırtıcı
değil..
Nedeni açık..
Türkiye ile ABD arasında ne kadar
çok problem olursa, CHP için o kadar iyi..
Alan açılmasını
istemiyorlar..
Hatta problemlerin katlanarak
artmasını bekliyorlar..
Bunu uydurmuyoruz.. Yapılan
açıklamalar, atılan tweetler işte orada..
Ayrıca, Rahip Brunson
serbest filan da bırakılmadı..
3 yıl 2 ay hapisle
cezalandırıldı..
İçeride yattığı sürenin de 2 yıl
olduğunu tekrar belirtmek isteriz..
ABD SEÇİMLERİNDEN SONRA
NE OLACAK?
Başkan Trump’ın kullandığı dil
nasıl da 180 derece değişti..
“Papaz öncesi ve
sonrası” diye ikiye ayırmak lazım..
Harika ilişkilerden söz
ediyor..
“Harikasını” filan geçtik
normal olsun yeter..
Bazı adımlardan söz
ediliyor..
Bunun için biraz daha beklemek
lazım..
Kasımda ara seçimler
var..
Trump için güvenoyu
niteliğinde..
Brunson âdeta ‘seçim
hediyesi’ gibi oldu..
SADECE
DOLAR
Türkiye ekonomik olarak hedefe
konuldu..
Brunson
üzerinden “dolarla” terbiye edilmeye
çalışıldı..
ABD, Türkiye giden
bütün “para
hatlarını” kesti..
Bu savaş az buz değil tam tamına
2 ay sürdü..
Ancak kısa süreli döviz
istikrarsızlığı dışında pek de bir sonuç
alamadı..
Sadece Türkiye de değil Trump
herkese savaş açtı..
Avrupa Birliği de dâhil bütün
ülkeler alternatif yollar aramaya başladılar:
-“ABD olmadan ne
yapabilirim, işlerimi nasıl yürütebilirim?”
‘DOLAR DÜŞTÜ’ İŞİN
KOLAYI!
“Geleneksel
müttefiklik” paradigması artık bu saatten sonra
yürümez..
Bunu iki taraf da çok iyi
biliyor..
Brunson olayının çözülmesi
elbette ki nefes aldırdı..
En
azından “ilişkilerin dibe doğru
inişini” durdurdu..
-Peki sadece bu olay tek başına
Türkiye-ABD ilişkilerini normalleştirir mi?
-Hiç sanmıyorum..
Brunson sonrası doların
düşüşünü “normalleşme” diye yorumlayanlar işin kolayına
kaçıyor..
ADIM ATMA SIRASI
WASHINGTON’DA
Peki Ankara-Washington hattında
bir normalleşmeden bahsetmek için neler olmalı?
1-FETÖ adımı
atılmalı..
2-PKK/PYD tiyatrosu
bitmeli..
3-S-400’ler noktasında Türkiye’ye
yöneltilen salvolar durmalı..
Kısaca ABD, Türkiye ile
asimetrik ilişki kurma ısrarından
vazgeçmeli..
Ankara normalleşmeden
şunu anlıyor:
-“Eşit düzeyde siyasal ve
ekonomik ilişkiler…”
Evet tam da böyle..
Bakın Halk Bankası ve
F-35’leri o 3 maddenin içinde bile yazmadık!
Soğuk savaş dönemi çok geride
kaldı.
Malum NATO o dönemde ortaya
çıktı..
Türkiye’ye NATO çatısı
altında biçilen ve “müttefiklik” maskesiyle de gizlenen bir rol
vardı..
1939 yılından beri yapılan gizli
anlaşmalar..
Gizli olmasına da gerek
yok..
“Türkiye’nin
hazmedilmesi” sanırım en doğru tanım
olur..
Ama bu abidik gubidik
işlere 15 Temmuz sonrasında çok kalın bir nokta
konuldu!
Türkiye gerçek okuma ve
potansiyelini kullanma imkânına kavuştu
çünkü..
MASADA ARTIK FETÖ
YOK!
Bir olay olunca iki ülke,
göstermelik şekilde masaya otururdu..
Çoğu zaman oturmazdı
bile..
Her şey stratejik
müttefikimizin harfiyen istediği şekilde
neticelenirdi..
Hiçbir bedel ödemeden istediğini
alır ve giderdi..
Şimdilerde durum çok
değişti..
Masada karşısında oturanları
tanıyamıyor..
Bundan da çok
rahatsız..
Darbe girişiminin ardından ABD
Merkezî Kuvvetler Komutanı Joseph Votel’ın sözlerini
hatırlayalım:
-“Bugüne kadar mükemmel
olan iş birliği ve eşgüdümün bundan sonra nasıl olacağı konusunda
çok kaygılıyım..”
-“Temasta olduğumuz
komutanlar artık hapiste..”
Başka söze gerek var
mı?
TÜRKİYE KADAR KİM
ELEŞTİRDİ?
İşimiz gücümüz var..
Yolumuza devam
etmeliyiz..
Savunma sanayiinde
yakalanan başarı diğer alanlara
yansıtılmalı..
Hemen.. Hiç vakit
kaybetmeden..
ABD’yi, İsrail’i bu kadar üst
perdeden eleştirebilen başka ülke var mı?
-Hayır..
Cumhurbaşkanı’nın daha dün BM
Genel Kurulunda bütün dünyanın gözünün içine bakarak söyledikleri
unutulmamalı..
Artık kimsenin karşısında o eski
Türkiye yok..
Yeni dünya için çoktan düğmeye
basıldı..
Kâğıtlar yeniden
dağıtılıyor ve Türkiye de o masanın oyuncuları
arasında..
Gördünüz değil
mi?