Yarın sandığa
gidiyoruz.. Demokrasi şöleni için..
Her seçim önemlidir.. Ama
bu, kader seçimi..
25 Haziran sabahı yeni bir
Türkiye’ye uyanacağız..
Başka bir
Türkiye’ye..
Koşan, hızlı karar alan ve
uygulayan bir Türkiye’ye..
HAFIZALARI
TAZELEYELİM
Geçmişi çok iyi bilmemiz lazım
ki..
Geleceği sağlam inşa
edelim..
Bu ülke ne krizler, kaoslar
yaşadı..
1990’lı yılların karanlık
dehlizlerinde boğulmak üzereydi..
Ağzı-burnu
dağılmış..
Yerden
kalkamıyordu..
Sadece 20 milyon dolar için kapı
kapı dolaşıyordu..
Döviz büroları ülkenin en önemli
kurumları hâline gelmişti..
Ay başı geldiğinde
koşardık..
Maaşımızı, paramızı koruyabilmek
için.. Eriyip gitmemesi için..
28 Şubat sürecinde kaç tane banka
battı, batırıldı?
Batan başkasının değil, hepimizin
parasıydı..
Birikimlerimizi yok
ettiler..
Bir gecede varlıklarımızın
yarısını elimizden aldılar..
Faizler tam bir felaketti.. 7 bin
500’lere vurmuştu..
Ürkütücü rekorlar peş peşe
geliyor, kara günler birbirini izliyordu..
GENÇLER, SİZ O GÜNLERİ
BİLMEZSİNİZ
2000 doğumlu arkadaşlarım size
sesleniyorum:
Sizler bu seçimlerde ilk kez oy
kullanacaksınız..
Bu anlattıklarımın hiçbirisini
görmediniz..
Ekonomik krizleri
yaşamadınız..
Terörün ülkemizi nasıl esir
aldığını bilmiyorsunuz..
Hepiniz el bebek, gül bebek
büyüdünüz..
80 kişilik sınıflarda
oturmadınız..
3’lü öğretimi hiç bilmezsiniz
ki..
Sabahçı, öğlenci tamam
ama..
Bir ara akşamcılık bile oldu bu
ülkede..
Kitaplarınız her sene başı
sıralarınızda hazır önünüze geldi..
2 gömlekle ortaokulu, liseyi
bitirmek zorunda kalmadınız..
Pabuçlarınız, tişörtleriniz,
pantolonlarınız çeşit çeşitti..
Renkli renkliydi..
En kralından spor ayakkabılarınız
vardı..
Bizler ‘özel okul’ nedir
bilmezdik..
Ailenize sizi özel okula
gönderebilsin diye tam 3 bin 500 liralık katkı yapıyor bu
devlet..
Maşallah çoğunuz İngilizceyi 10
yaşınızdan itibaren şakır şakır konuşuyorsunuz..
Bu anlattıklarım size masal gibi
geliyor olabilir..
Tarih kitaplarında okuduğunuz 1.
Dünya Savaşı'nda yaşananlar gibi algılayabilirsiniz..
Sizin gözünüzü açtığınız Türkiye
ile bizimki çok farklıydı..
Evet, pazar günü 1.5 milyon
gencimiz ilk kez oy kullanacak..
MUHALEFET 90’LI YILLARI
VADEDİYOR
Evet tam da böyle..
Ne diyor muhalefet hep bir
ağızdan?
“Eski sisteme geri
döneceğiz..”
Eski sistem işte
bu:
90’lı
yıllar..
Bir aylık bir kampanya döneminin
sonuna geldik..
Muhalefetin boş, yere basmayan
vaatlerini dinledik..
Aslında onların da ellerine çok
fırsatlar geçti..
İktidar ortağı
oldular..
Ama Türkiye’yi hep geri
götürdüler..
Avrupa refah içinde yaşarken biz
darbeler arasında sağa sola savruluyorduk..
28 Şubat’ın soğuk ve karanlık
günlerinde başörtülü kızlarımıza yapılanları
hatırlayın..
Okuldan içeri alınmadıkları
gibi..
Sırf başörtülü oldukları
için..
Resmî araçlarla İstanbul
dışına götürülüp bırakılıyorlardı..
Aileleri gece yarılarına kadar
yürüyerek eve gelmelerini bekliyordu..
LAFLA ÇAĞDAŞ ÜLKE
OLUNMUYOR
Avrupa Birliği ile aramızdaki
makas daralıyor..
Bu büyüme hızıyla devam edersek
14 yıl sonra Avrupa’yı yakalıyoruz..
Şimdiden çok daha iyi olduğumuz
parametreler de var..
Yıllık beyaz eşya, otomobil,
traktör ve konut satışlarına bakın..
Anadolu’da gıcır gıcır kırmızı,
mavi renkli traktörler yollarda..
İnternet altyapısı ve hızı çok
önemli..
Dünyanın ilk 5 ülkesi
arasındayız..
Cep telefonu abone sayısı aynı
şekilde..
TEKNOLOJİ 4.0 MI, ESKİ
TÜRKİYE Mİ?
Rahmetli Özal, 1980’lerin sonunda
ilk sıçramayı gerçekleştirmişti..
Türkiye onunla dünyaya adapte
olmuştu..
Köylere elektrik
götürmüştü..
İkinci sıçrama dönemi 2002’de
başladı..
Ekonomik olarak..
Türkiye’nin ayakları yere sağlam
basıyordu artık..
Ekonomik krizler teğet
geçiyordu..
Yerleşik bürokratik düzene rağmen
başarılmıştı..
Cebindeki parasını 3’e
katlamıştı..
Sadece bu da değil..
1 Türkiye 3 Türkiye
olmuştu..
Şimdi sıra üçüncü
sıçramada..
16 yılda yapılanlar
taçlandırılacak..
Sonuç odaklı yaklaşımlar
benimsenecek..
Hızlı ve pratik çözümler
üretilecek..
Oligarşik bürokrasiye tam
anlamıyla son verilecek..
Batıyı yakalama fırsatını
tekrar yakaladık..
Elektrikli otomobil, savaş uçağı,
İHA, SİHA, silah sistemleri ve uydu..
Hepsini yerli olarak üretmek
zorundayız..
Muhalefet 90’lı yılları, Erdoğan
ise teknoloji 4.0’ı vadediyor..
Modern dünya mı, 1990’ların
karanlık yılları mı?
7 Haziran 2015 seçimlerinin
ardından yaşadığımız o korkunç 5 ayı unutmayalım..
“Tekrar 90’lı yıllara
geri mi dönüyoruz?” diye sormamış
mıydık?
PKK’yı, terörü bitirmeye
hiç bu kadar yaklaşmadı Türkiye..
20 bin dolarlar hedefine
de..
Kararı biz
vereceğiz!
Oylarımızla…