CHP’de kazan yine kaynıyor. Geçtiğimiz hafta, Özgür Özel ve Örsan Öymen aynı gün Genel Merkez’de Genel Başkan aday adaylıklarını açıkladılar. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir çeşit “İzninizle rakibiniz olabilir miyim?” şeklinde icazet isteyip aday oldu.
Öymen ise, kendi çıkışıyla, tabii ki Genel Merkez’den “izin” almadan adaylığını ilan etti! Parti Meclisi eski Üyesi Prof. Örsan Öymen adaylık açıklama sürecinde tercihini, geleneksel politik kampanya metodolojisinden uzak, akademik bir dilden yana yaptı. Parti içi demokrasi konusu ve diğer birçok başlıkta benzer görüşler paylaştığım değerli dostum Öymen, genel başkan aday adaylığı sürecini içerik olarak çok zengin bir metinle sunmakla birlikte, ana mesajını halka ve medyaya nasıl iletecek, buna da zamanla şahit olacağız sanıyorum.
Öymen aday adaylığı açıklamasını, medya kuruluşlarının haberleri baskıya yahut yayına daha kolay yetiştirebildiği saatlerde yapabilseydi, tabii ki daha geniş bir kitleye daha kısa sürede ulaşabilirdi. Uzun yıllardır temelinde var olan akademisyenlik, hitabet tarzında da kendini belli ediyordu. İdeolojik olarak parti programına gereken “demokratik yönü” verecek donanıma sahip çok önemli dostlarımdandır kendisi. Kararlı bir muhalif olarak, zamanlama seçimleriyle masaya vurduğu yumruk daha sert bir etki yaratabilirdi… hala da yaratabilir!