İktidar ciddi rahatsızlıklar yaşıyor. Başkanlık yarışında Erdoğan’ın rakibinin belirsizliği, bir boksörün hayali şekilde gölge boksu yapmasına benziyor. Bu duruma ek olarak ekonominin baş aşağı gittiğine dair yurtiçi ve yurtdışında yaygın olan yorumlar ve rakamlar, anketlerde sürekli olarak Cumhur İttifakı adına alarm zilleri çalıyor olması, AKP içindeki görüş ayrılıkları ve tereddütler, bunların her biri çaresizlik içinde yürütülmeye çalışılan ama artık ciddi olarak su aldığını herkesin bildiği bir iktidar gemisinin dışarıya yansıyan belirtilerinden bazıları... Bu nedenle gündem değiştirmek amacıyla geçmişteki kavgaları 40-50-60 yıl sonra yeniden kanayan yara haline dönüştürmeye çalışıyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun el hareketini bile o çaresizliğin bir
cankurtaran simidi gibi görüp olmadık yerlere çekmeye çalışmış
olmaları, içinde kıvrandıkları bu sendromun bir parçası. Duayen bir
gazeteci dostumun söylediği gibi “Şayet bu hareket ayıplı bir
hareket olsaydı iktidarı destekleyen gazeteler bunun boy boy
fotoğraflarını birinci sayfalarında rahatlıkla yayımlayabilirler
miydi? Muhalefet bu basit soruyu sormayı unuttu” Doğru söze ne
denir? Bu arada basına sızan haberlere göre Erdoğan bu konu
üzerinden kendi grubuna çok kızmış ve “Üstüne gidip bir kınama
cezası bile çıkaramadınız Meclis’ten” mealinde sözlerle kendi
milletvekillerine ağır eleştiri getirmiş.