Disk atanlar, sırıkla atlayanlar, yardımsız yüksek atlayanlar, kürek çekenler, pinponcular, basketçiler, havalı tabanca atanlar, ok atanlar, mızrak atanlar, yüzenler, yapay dağlara tırmananlar, ne arasanız var… Lütfen söyler misiniz, bir genç çocuk nasıl kafaya takar, “ben dünyanın en önemli sırıkla atlamacısı olacağım, en iyi cirit atıcı olacağım, en hızlı uzun mesafeyi ben koşacağım” diye? Ben düşünüp duruyorum, tam çözemiyorum, spor dünyasının yıllardır içinde olmama rağmen…Bu satırları kaleme alırken Olimpiyatların bitimine 4 gün vardı, sizler okurken ise yalnız üç… Biraz şaşkınız çünkü henüz Altın Madalyamız yok. Şimdi son virajda ümitlerimiz var: Kadın boksörlerimiz ve voleybolcularımız, güreşçilerimiz, belki başka bir şeyler daha kalmıştır, gözümüzden kaçan…